İnceleme: Civil War II #0

[update title=”Künye” icon=”info-circle”]
Civil War II
Çizgi Romanın Adı:
Yayınlandığı Tarih: 18.05.2016
İçerdiği Sayı: Civil War II #0
Yazar: Brian Michael Bendis
Çizer: Olivier Coipel
Yayıncı: Marvel [/update]
Pekala, bu yılın Marvel olayı sonunda geldi! 2006’daki Civil War serisinin başarısı zaten ortada. Seriyi sevseniz de sevmeseniz de hemen hemen 10 senedir Marvel evreni üzerinde gerek çizgi romanlarda gerekse sinemada Marvel’a büyük katkı yaptığı gerçeğini görmezden gelemeyiz. İlk serinin arkasındaki fikir hepinizin de bildiği gibi, süper kahramanların devlet kontrolünde çalışıp çalışmaması üzerine Captain America ve Iron Man arasında çıkan bir çatışmaydı. Serinin Marvel evrenine ne ölçüde etki bıraktığını şöyle anlatalım:

Hikayede Büyük olaylar oldu, sonunda Cap, yargılanmak üzere götürüldüğü mahkemenin kapısında vuruldu, Tony SHIELD’ın başına geçti, Secret Invasion sonrası Tony’i yerinden eden Norman Osborn, Civil War’da kaydolan kahramanların bilgilerini kullanıp onları toplamaya kalktı, kaybedince Tony Stark’ın zihninden sökmek için Tony’nin peşine düştü, Tony bilgileri korumak için risk aldı, daha sonra girdiği komadan sonra Civil War’da verdiği kararlara dair hiçbir şey hatırlamaz oldu. Steve’in yokluğunda kalkanı Bucky aldı, Steve döndü ve birlikte çalıştılar. Civil War’ın ticari başarısının ardından Marvel benzer bir kurguyu X-Men’e uyguladı Schism hikayesi ile. Çocukların da mutant direnişinin parçası olduğunu söyleyen Cyclops’a karşı, çocukların bundan uzak tutulması gerektiğini savunan Wolverine birbirlerine girdiler ve X-Men, tıpkı Civil War’da kahramanların bölündüğü gibi ikiye bölündü. Cyke mutant devrimcisi oldu, Logan mutantların yarısıyla başka bir okul kurdu. Bugün hala iki topluluk da birbirlerinden ayrı durumda.

Civil War başarılı oldu, Schism kimilerince eleştirilse de başarılı oldu, ancak Marvel’da iç savaş tutkusu bitmedi, bu sefer Avengers ile X-Men birbirine kırdırıldı. Dünyaya yaklaşan Phoenix Force isimli kadim kuvvetin dünyayı yok edeceğini düşünen Captain America ve Avengers, bu gücün mutantları yeniden diriltecek olduğuna inanan Cyclops ve X-Men’e karşı geldi. Savaşın sonunda Scott, üstadı Charles Xavier’ı öldürdü ve yargılanmak için hapse tıkıldı. (Scott’ın hapishane günleri için AvX: Consequences serisini okuyun, tavsiye ederim) Sonrasında Magneto tarafından kurtarılıp mutant devrimini hazırladı. Öte yandan bu ayrılığı düzeltmek isteyen Cap, Uncanny Avengers ekibini kurdu, o ekip AXIS macerasına kadar devam etti.

İşte bu yollardan geçerek Civil War II’ya geldik. Yani aslında adı Civil War II olsa da Marvel’ın 4. iç çekişme serisi oluyor 2006’dan beri. Tabii bunda Civil War filminin de etkisi var. Film vizyonda tutulunca ve fikir çizgi roman okuru olmayanlarca da sevilince bunun çizgi roman evrenine bir etkisi olmayacağını düşünmediniz değil mi? Seri çıkmadan önce duyurulan konu şu şekildeydi: Olayları ve yaşanacak suçları önceden görebilen bir Inhuman ortaya çıkar. Captain Marvel, suçları işleyecek kişileri önceden belirleyip cezalandırmayı desteklerken, Iron Man suç işlenmeden ceza kesilmemeli düşüncesini savunuyor.

Serinin kendisi ise 8 sayı sürecek 0. sayısıyla birlikte. Biz de her sayıyı burada inceleyeceğiz. İnceleme mantığımız ise tozlu raflar köşemizi görenlerin tahmin edebileceği bir şekilde olacak. Önce sayıdaki hikayeyi okumayanlar için anlatacağız, sonra da değerlendirmesini yapacağız. Yani bu incelemeler spoiler içerecek, uyaralım.

HİKAYE

Sayı, New York’ta bir mahkemede başlıyor. Eski Jester, Jonathan Powers, geçmişte yaptığı işlerden bahsettiği için federaller tarafından suçlu bulunur, “aynı suçları işleme niyeti taşımak” sebebiyle. Mahkemeye çıkarılır. Avukatı ise Jennifer Walters yani She-Hulk’tur. Jenny, kapanış konuşmasını yapmak için jüriye çıkar ve onlara müvekkilinin eski hayatını bıraktığını, geçmişte yaptıkları için zaten cezasını çektiğini, federaller tarafından tuzak sorulara maruz bırakıldığını söyler. “Burası hala özgür bir ülke ve özgürlük, bütün düşünceler için de özgürlüktür, bir insanı sadece düşünüyor diye suçlayamazsınız, insanları işlemedikleri suçlar yüzünden cezalandıramazsınız” diyerek konuşmasını bitiriyor.

Daha sonra Latveria’ya, James Rhodes’a, War Machine’e dönüyoruz. Latveria’daki bir ayaklanmayı bastırdıktan sonra Beyaz Saray’a ABD başkanıyla özel görüşmeye çağrılır. Görüşmede başkan, Rhodey’e güzel iş çıkardığını ve verdiği emeklerin büyük olduğunu söyleyerek, kendisinden sonra Rhodey’nin başkan olarak yarışmasını söyler. Şaşıran Rhodey’e de “eninde sonunda siz süper kahramanlardan birisi başkanlık için yarışacak. Kankan Tony Stark bir sabah kalktığında ‘bence başkan olmalıyım’ diyebilir. Onlar olacağına sen ol” der.

Sonraki durağımız, Ohio devlet üniversitesi. Kampüste Michelle isimli bir kıza buluşma teklif etmek isteyen Ulysses isimli bir delikanlı tam cesaretini toplayıp teklifini yapacakken ortalık karışır. Herkes gökyüzüne bakar. Terrigen sisi gelmektedir. Gençler, içlerinden Inhuman çıkacak diye heyecanlanır. Sis geçtikten sonra sadece Ulysses ve Michelle, Inhuman kozalarına girmiş halde sisten etkilenmişlerdir.

Ve sonra Triskelion’a Captain Marvel’la beraber giriyoruz. Carol, Ultimates, A-Force ve Alpa Flight takımlarını dört bir yanda arı gibi çalıştırmakta ve bunların raporlarını almakta. Odasına girdiğinde ise Doc Samson’ın kendisini ziyaret etmeye gelmiş olduğunu görüyor. Küçük bir konuşma geçiyor. Samson, neden Carol’un bu kadar kendini yorduğunu soruyor. Carol’sa her gün hayatımızda “neredeyse felaket olabilecek” anlar yaşadığımızı, kazara, şans eseri bunları atlattığımızı, bu yüzden de bu felaketleri başımıza kötü bir şey gelmeden önce mümkün olduğunca aradan çıkarmaya çalıştığını anlatıyor. Öğrendiğimiz kadarıyla da neredeyse sivil hayatı yok derecesine gelmiş. Sonunda da Doc Samson, “elimizden başka ne gelebilir ki” deyince gelecek belaları anlamanın yolu olsaydı keşke diyor Carol.

Sonraki sahnede Jennifer Walters’ı, S.H.I.E.L.D. Hellicarrier’ında Maria Hill’le buluşurken görüyoruz. Jennifer, mahkemede kaybettiğini, Jester’ın haksız yere, suç işlemeden içeri atıldığını söylüyor. Maria Hill “üzgünüm”, Jennifer “kaybettiğim ilk dava değil” diyor ama Hill “Onun için değil, Jester öldü” diyor. Öğreniyoruz ki hapse atılan Jester iki suçlu tarafından tartaklanırken gardiyanlardan birisi tarafından vurulmuş. Jester’ın ölümüne, hem de hiçbir şey yapmadığı halde ölümüne üzülen Jennifer’a “bunlar döner dolaşır aynı suçu işlerler” diyor Maria Hill ama Jenny’i ikna edemiyor.

Tekrar üniversiteye, Ulysses ve Michelle’in kozalarının olduğu yere dönüyoruz. Medya mensupları, güvenlik görevlileri ve öğrenciler kozaların etrafını çevirmişler ve bekliyorlar. Sonunda kozalardan birisi yarılıyor ve içinden Ulysses çıkıyor ama daha bir şey diyemeden diğer koza açılıyor ve kırmızı bir canavara dönüşmüş Michelle içinden fırlıyor. Bir anda Ulysses’in gözleri kırmızılaşıyor ve her şey kararıyor. Sonra gözlerini açan Ulysses şok giriyor çünkü karşılaştığı manzarayı görünce “bunu ben mi yaptım? Nasıl?” demekten kendini alamıyor. Böylece 0. sayımız sona eriyor.

DEĞERLENDİRME

Henüz 0. sayı olduğu için sadece olayların başlangıcını vermekten sorumlu bir sayıydı bu okuduğumuz ve tamı tamına birbirine zıt iki fikri de izleme fırsatımız oldu. Bir yanda Jennifer Walters’ın, “suç işlenmeden cezalandırılamaz” düşüncesinin altını dolduran sebepleri mahkemede yaptığı savunmada gördük. Öte yanda Captain Marvel’ın tek istediği şeyin insanlara daha güvenli bir ortam sunmak olduğunu gördük. Carol, sürekli koşturuyor, oradan oraya atlıyor, bir dünya takımın liderliğini yapıyor. Tüm bunları da koruma içgüdüsüyle yapıyor. Sadece işlerinin biraz daha kolaylayabileceğini düşünüyor eğer geleceği bilebilirse.

Şimdi, sayıda öğrendik ki Carol’un bir sivil hayatı neredeyse yok, dışarı çıkmıyor, takımlarından başka kimseyle ilgilenmiyor. Yani bu işe hemen hemen her şeyini vermiş. Stres yaptığı tek şey de belaları yeterince hızlı engelleyememesi. Bu yüzden her ne kadar Carol’ı çok sevsem de serinin ilerleyen sayılarında bu hırsının pahalıya mal olacağını düşünüyorum. Çünkü şu an için doğru düzgün uzun uzun düşündüğünü sanmıyorum. Baskı artacak ve sonunda işlerini, gelecekte işlenecek suçları görebilen bir inhumanla muazzam derecede kolaylaştırabileceğini fark ettiğinde de koparana kadar asılacak.

Örneğin Maria Hill’in de aşağı yukarı benzer fikirleri var. Jenny’e “zaten hep aynı haltı yerler” demesinden de anlaşılacağı gibi. Ancak Carol gibi bunu şu anki stresinden ya da hırsından dolayı söylemiyor. Yine de Maria Hill’in ipiyle kuyuya inmeye gerek yok. Kendisinin çatlağın, otorite manyağının teki olduğunu zaten biliyoruz. Standoff serisinde de iyice gördük. Standoff’tan bahsetmişken, o kısacık seride de konu süper kötülerin beyinlerinin yıkanıp tedaviye alınacağı bir kasabanın elde patlamasıydı. Kasabanın başındaki kişi de tahmin edeceğiniz gibi Maria Hill’di. Bu yüzden otoriteyi tek elde toplamak gibi bir yetkiden bahsediyorsak, Maria Hill ve dolayısıyla S.H.I.E.L.D. Captain Marvel’ın emrinde olacaktır. Bu da demek oluyor ki Tony ve avaneleri kaçak konumuna düşebilirler.

Tony demişken, Rhodes’un olayı neydi öyle? Gerçekten başkanlığa yürüyecek mi? Ultimate evreninde uzun bir süre boyunca ABD başkanlığını Steve Rogers, Captain America olarak yapmıştı ama bunu ana evrene uygulamayı göze alıyorlar mı? Sonuçta bir kahramanın bu olaya girişmesi daha önce denenmemiş bir şey. Gerçi, zamanında DC, Lex Luthor’u ABD başkanı yaptığında hiçbir şey olmamıştı. Rhodey’i başkan olarak görmek ilginç olabilir. Ancak şu anki başkanın tutumundan Tony Stark’ın üst yönetimce pek sevilmediğini çıkarabiliriz. Rhodes, Tony ile ters düşebilir. Muhtemelen Captain Marvel’ın tarafında yer alacağı söyleniyordu. Sebebi de bu başkanlık ve düzen sağlama dürtüsü olacaktır.

Iron Man’İ hiçbir şekilde görmedik. Kendisiyle 1. sayıda karşılaşacağız. Çünkü kavganın patlaması çok uzun sürmeyecektir zira inhuman arkadaş ortalığı savaş yerine çevirdi. Yetkililer, Ulysses’i bulup özelliğini anladığı anda onu bir silah olarak kullanıp kullanmama konusunda tartışmaya başlarlar. Önümüzdeki sayıda bu sorgulamayı ve Cap ile Tony’nin ayrılmasını izleriz. 2. sayıda yanlarına taraftarların toplanmasını görürken 3 ile birlikte savaş başlar 6’ya kadar iki taraf arasında savaş devam eder.

Ancak içimden bir ses bu savaşın birbirlerine karşı bitmeyeceğini söylüyor. Orijinal Civil War zaten Tony ve Steve’in büyük kavgasıyla bitmişti. Şimdi Carol’ımızı istediğimiz kadar çok sevelim Marvel evreninde bir Steve Rogers kadar, Tony Stark’ın karşısına çıkacak kadar ağırlığı yok. Civil War filminden de etkilenerek olayı bir süper kötüye bağlayacaklarını, son sayıda güçlerini birleştireceklerini düşünüyorum. Hatta Captain Marvel, stres patlamasını atlattıktan sonra yanılıyor olduğunu düşünüp Tony’e bile katılabilir. Ancak ilk Civil War kadar epik bir hikaye olacağını sanmıyorum. Sadece sürpriz bir ölüm ve sürpriz bir katilin bahsi geçiyor. Çılgın bir tahmin yapacak olursam da Steve, Tony’i öldürecek derim sanırım. Çünkü Thor, Captain America, Captain Marvel, Hulk, Black Widow, Hawkeye ve daha niceleri kendi isimlerini zamanla başka birilerine devretseler de Tony Stark bildiğim kadarıyla bu olayı hiç yapmadı. Bence denenebilir.

Inhuman karakterimiz hakkındaysa hemen hemen hiçbir şey bilmiyoruz. Sadece geleceği görebiliyorken nasıl kampüsü yok edebilecek bir patlama yaptı meçhul. Önümüzdeki sayı öğreneceğiz.

Bu esnada da aşağıdaki kutucuktan tarafınızı seçmeyi unutmayın!

Sonuç

Özetlemek gerekirse, 0. sayı şu an için sadece olayların girişini göstermek için oluşturulmuş bir hazırlık sayısı. Her iki tarafın da düşünce özgürlüğü, suçu önceden engelleme konusunda fikirlerini gördük. Tony Stark’tan ses alamadık. Şu an için sadece genel bir bilgimiz var. Her şey 1. sayıyla belli olacak. Ancak tek bir sayı olarak bakacak olursak, Civil War II #0 ortalama bir sayıydı.

7.0

İYİ

#qp_main692002 .qp_btna:hover input {background:rgb(255,53,66)!important}

Civil War II Geldi! Tarafını Seç!

Captain Marvel

Iron Man

Do Riddles