[update title=”Künye” icon=”info-circle”]Yayınlandığı Tarih: 10.08.2016
İçerdiği Sayı: Superwoman Rebirth #1
Hikaye: Rebirth
Yazar: Phil Jimenez
Çizer: Phil Jimenez ve Matt Santorelli
Yayıncı: DC Comics[/update]
başarılı bulursunuz bilemem, fakat şahsi görüşüm Superman’in en başarısız –birkaç
istisna hikaye dışında- kaleme alındığı tarihlerin 2011-2016 arası olduğu.
Birçok yönden hayal kırıklığı olsa da, ortada yaşanmış bir dönem ve etkileri
var sonuçta. Yakın zamana kadar Dünya’da iki Superman, iki de Lois Lane
vardı.bir dönem sonlanırken yeni Superman öldü, eski Superman ise böylelikle
görevi –dergileri- devraldı.yeni dönemde ise çıkan dergilerle beraber
Superwoman adlı karakterin de araıza katılacağını öğrendik. DC Comics, ‘’Rebirth’’
ile yeni bir başlangıç yaparken aslında pek de bir şeyi değiştirmemiş gibiydi,
daha çok ‘’eklemeler’’ yapıyordu sanki. Örneğin Superman
haricinde eski Wally West’i yeni sürekliliğe ekliyordu ve eskisi de hala
yerindeydi, bir de Superwoman eklenmiş oldu. Peki yeni bir başlangıç bu işin
neresindeydi? İşte Superwoman bu yeni başlangıcın, yeni Flash serisi ile
beraber en gözle görülen hamlelerini yapıyor, ki bu oldukça güzel. Fakat ne
kadar başarılı? İşte bunu tartışacağız. Yazılarımın klasikleşmiş uyarısını da
yapayım, yazının bundan sonrası önemli ve detaylı
bilgiler içeriyor.
tahmin ettiği kişi, Lois Lane diyebilmeyi çok isterdim. Ama maalesef o değil.
Daha doğrusu Superwoman tek bir kişi değil. İki Superwoman’ımız var. Peki o
diğer kişi kim? İşte o hiç beklemediğimiz bir kişi; Lana Lang. Ama buna
değinmeden önce seri bize neyi anlatıyor biraz buna değinelim. Açılışımızı Kent
Çiftliği’nde yapıyoruz, Lois Lane ve Lana Lang konuşmasına şahit oluyoruz,
başta bu bir yardım konuşması gibi geliyor tabii. Yani Lois Lane güçlerini
kontrol edebilmek için Lana Lang’e başvuruyor, peki neden? Clark’ın güçlerini
kontrol etmede Lana’dan yardım aldığını öğreniyoruz. Sonrasında ise Metropolis
semalarında Superwoman’i savaş uçakları eşliğinde uçarken görüyoruz. Peki bu
savaş uçakları ne oluyor, neden oradalar? Metropolis’in 375. yılı kutlamaları
için orada olduklarını ve hatta bir geminin de orada olduğunu görüyoruz, Lex
Luthor’un tasarladığı ve oldukça büyük bir savaş gemisi olduğunu öğrendiğimiz
bu gemi sabotaja uğruyor ve olaylar gelişiyor.
için hazırlanacak bir bilgi yarışmasında sorulabilecek her soruyu
cevaplandırabileceğimiz nitelikte Superman bilgisi verebilecek bir sayı yazmış.
Bu sayıyı hazırlarken ortalama bir Superman okuru ve izleyicisinin ama
özellikle izleyicisinin görüp yakalayabileceği, hem çizim hem de yazım olarak
göndermelerde bulunmuş. Örneğin daha ilk sayfadan Lois Lane tek eliyle bir
traktörü havaya kaldırmışken görüyoruz, bu hem çeşitli çizgi romanlarda hem de
animasyonlarda Superman’in Smallville günlerinden gördüğümüz bir manzara.
Sonraki sayfada da Metropolis’in medyasından çeşitli başlıkları görüyoruz, ama
açıkçası WGBS gibi çok eski Superman çizgi romanlarında gördüğümüz medya
kuruluşunu görmeyi beklemiyordum, CATCO son zamanlarda Supergirl dizisinin
varlığından dolayı bilinir olsa da beklemediğim hamlelerdendi. Tabii bunların
hemen altında Bethany Snow’u görüyoruz ki, bu çok gördüğümüz bir karakter değil
çizgi romanlarda, son zamanlarda da Arrow dizisinde gördük o kadar. Ama hiç
belli olmaz, Smallville dizisi sonrasında ve akabinde Supergirl dizisi ile
beraber çizgi roman sayfalarında yer bulan Cat Grant gibi bir kadere sahip olup
daha çok karşımıza çıkabilir. Sonrasındaysa asıl ve en önemli soruyu
soruyorlar; Kim bu Superwoman? Tabii bu sorunun yanında Superman’in önceki
sayılarında Doomsday ile gerçekleşen son savaştan ve yeni olduğunu
fark ettikleri Superman’den, oluşan yıkımdan bahsediyorlar. Burada da dikkat
çekici iki durum var. Birincisi Superwoman’in çekilen her görüntüsünde yüzünün
bulanık çıkıyor olması, ki Smallville dizisinde Clark Kent’in son birkaç
sezonda ‘’Blur’’ olarak adlandırıldığını düşünürsek, Jimenez’in
buradan ilham almış olması muhtemel. Bir de son bıraktığımda Steel klasik
kostümünü kullanmıyordu, şu an o kostüme geri döndürülmüş gibi duruyor.
gelmişken. Mesela Lois Lane’in ilk Superwoman olarak görülüşü Action Comics #60
sayısında olmuştur. Bundan sonraysa farklı kişilerde bu karakter hayat
bulmuştur aynı zamanda farklı gerçekliklerde –Elseworlds- de kendine yer
bulmuştur. Mesela All-star Superman çizgi romanında da Lois Lane, Superwoman
olarak görünmüştür, ki en bilindik versiyonlardan biridir. Bunun dışında bizim
Crime Syndicate takımında da yer alan kötü karakter olan Superwoman da
bilindikler arasında yer alabilir sanırım. Televizyon hayatında da, Adventures
of Superman dizisinde Lois’in süper güçlere sahip olduğunu görmüştük son
sezonda, Lois and Clark dizisinde üçüncü sezonda da Lois’in süper güçlere sahip
olduğunu görmüştük, hatta Ultra Woman adıyla dolaşıyordu kendisi o bölümde.
Smallville dizisinde de yine Lois’i süper güçlere sahip olarak gördük onuncu
sezonda. İşte geldiğimiz son noktada artık Superwoman kendi serisine sahip.
Superman’in medya yönünden oldukça faydalandığı. Mesela Man of Steel filminde
Martha Kent’in Clark ile yaptığı odaklanma konuşmasının bir benzerini Lana’nın
da Lois’e yaptığını görüyoruz. Diğerlerini de yukarıda anlatmıştık, tek sayı
için bu denli gönderme dolu dolu bir okuma zevki tabii ki. Ama faydalandığı
sadece bu değil, Superman’in tarihinden de birçok konuda faydalanmış. Mesela
çoktan unuttuğumuz, hatta unutmayı tercih ettiğimiz Kırmızı Superman ve Mavi
Superman konusu. Kırmızı Superwoman’imiz Lana Lang, Mavi Superwoman ise Lois
Lane olmuş desek yeridir. Çünkü Superwoman olarak Lana Lang, tamamen kırmızı
bir deriye sahip, Lois’te ise mavi kostüm var ve deri renginde değişim yok. Buraya
kadar gelmişken, söylemezsem içimde kalır ama bu iki karakterin kostümünü bir
leştirdiğimizde Lucy Lane’nin Superwoman kostümü ile çok örtüşen noktaları var
diyebilirim.
sayı olmasını sağladığını ilk paragrafta söylemiştim. Yeni bir başlangıç için
zaman değişimine gidilmiyorsa, değişim görece daha hafif yollarla yapılır,
mesela Green Arrow çizgi romanında bir dönem olduğu gibi. Nasıl mı? Fazla
bulunan karakterler öldürülerek elbette. Maalesef ki Superwoman olarak Lois
Lane de feda ediliyor. Aslında böylelikle aynı evrende iki tane Lois Lane
olmasını sorun edenler için de sorun çözülmüş oluyor. Eğer bu haliyle devam
ederse, artık evrenimizde tek bir Lois Lane var. Bunun yanında iki karakterin
de kostümü ve sembolü devralma motivasyonları mükemmel. Lex Luthor’un da son
noktada Superman sembolünü taşımasından rahatsız olan ikilinin, ‘’S’’
sembolüyle karşımıza çıkması kadar doğal bir durum yok. Fakat şu haliyle de
ortalık bu sembolü taşıyanlarla dolup taştı. Ayrıca, Clark Kent olarak Superman
ciddi manada bitirilmiş gibi duruyor, şimdilik bizim bildiğimiz gazeteci Clark
Kent ortalıkta gözükmüyor. Bu nedenle, çok geçmeden evreni komple yenilemeyecek
ama Superman’in kendi zaman çizgisiyle oynayacak ve tam manasıyla eski haline
getirecek bir değişim olacağını düşünüyorum. Çünkü şu haliyle bizim emektar
Superman’imiz yeni Superman olarak tanınıyor ve Clark Kent’in esamesi
okunmuyor.
bir sayı çıkarmış olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Hem çizimleri hem de
yazımıyla tam bir doyum yaratıyor okuyucuda. Ayrıca senelerinin ustalığını
konuşturmasıyla da, kendisinin varlığını da hatırlatmış oluyor. Ayrıca gizemli
ve yeni olduğunu düşündüğüm bir düşmana sahibiz. Bu düşman Bizarro’yu
andırıyor, fakat onunla bağlantılı bir karakter olacağını sanmıyorum. Zaten sayının
içindeki bazı ipuçlarından da yola çıkarak bu karakteri yönlendiren bir ‘’üst
akıl’’ var gibi duruyor. Ya da uzun zamandır karşılaşmadığımız ”kurşunun arkasını görememe” sorununun bile yerleştirilerek okuyucuya yapılan ufak sürprizlerin varlığı bile, yeni gelecek olan bir karakterden daha heyecan verici diyebilirim bir Superman okuru olarak. Bir sonraki sayıda neler olup biteceğini
bilemiyorum ancak, bu kalite ile devam ettiği takdirde bu derginin uzun soluklu
olmaması için hiçbir sebebi yok. Bu yüzden bu sayı 9 puan ile
güzel bir açılış yapıyor. Bir sonraki incelemede görüşmek üzere, hoşçakalın.
Sizin bu sayıya verdiğiniz puan kaç?