[update title=”Künye” icon=”info-circle”]Yayınlandığı Tarih: 02.11.2016
İçerdiği Sayı: Batman #10
Hikaye: I am Suicide Part 2
Yazar: Tom King
Çizer: Mikel Janin
Yayıncı: DC Comics[/update]
Batman dergisini birçok kişinin biraz fazla saçma bulduğunu gördüm ve her ne kadar üzülsem de dergiye hala büyük ölçüde aşığım, üzgünüm. Geçtiğimiz sayılarda Gotham Girl’ün psikolojik yıkımını düzeltmek isteyen Batsy, Psycho Pirate’ın Bane’in elinde olduğunu bulmuş ve Santa Prisca’ya girebilmek için kendisine Punch, Jewlee, Ventriloquist, Bronze Tiger ve Catwoman’dan oluşan bir Suicide Squad ekibi kurmuştu. Şimdi de sıra hapishane baskınında!
[error title=”Spoiler Bölgesi” icon=”exclamation-circle”] Batman, uçağıyla Santa Prisca sınırlarına girer. Bane geri dönmesi için uyarı yapınca “Bane, buraya Psycho-Pirate için geldim, teslim edersen çeker giderim, etmezsen lanet belini kırarım” diyor ve sayıda hemen hemen söylediği her şey bu cümlenin parçaları. Adaya iniş yapıyor. Bane’in askerleri Bruce’un üzerine çullanıp yakalayarak Bane’in önüne getiriyor. Bane Venom içmeye tövbeli olduğ için Bruce’u biraz pataklayıp çocukluğundan beri hapis kaldığı yere tıkıyor. Batman defalarca kez duvarları yumruklayarak kendisine oyuklardan bir merdiven yapıyor ve sonunda girdiği hücredeki su yükselince kapağa ulaşıp ızgarayı açarak dışarı çıkıyor. Sessizce arka kapılardan birisine gidiyor ve kapıyı açıp dışarıda bekleyen Catwoman ve Ventriloquist’i içeri alıyor, sayı bitiyor. Tüm sayı boyunca ayrıca, Selina’nın, Bruce’a muhtemelen Arkham’dan yazdığı bir mektubu okuyoruz. Selina’nın küçükken verildiği yetimhane Wayne ailesine aitmiş. Kendi hayatını Bruce’unkiyle karşılaştırır dururmuş. Sonra günün birinde bir terörist grubu yetimhanedeki çoğu kişiyi öldürmüş. Selina da büyüyünce peşlerine düşmüş ve 237 tanesini de tek tek öldürmüş. Arkham’a da işte bu yüzden girmiş. [/error]
Görüş
Öncelikle, Bruce ve Seline birbirlerinin kimliklerini biliyorlar yeniden. Buna nasıl sevindim anlatamam. Sayı boyunca mektubu yazanın Selina olduğunu anladım ancak nereye varacağını kestirememiştim. Kadın gayet acımadan katilleri birer birer öldürmüş. Önceki sayıda gördüğümüz o sayı abartı değilmiş. Selina sıradan bir katil değil, 100’ün üzerinde çocuğu öldüren bir terörist örgütünün peşinde. Hepsini de son kişi kalana dek bitirmeye niyetli. Selina’nın yanındayız! Öte yandan sayı boyunca Batman “Ya istediğimi verirsin, ya belini kırarım” deyip duruyordu. Bu bence robot gibi loopa alınmış bir söz değil, Batman’in ölümüne kararlılığını gösteriyor. Kendi görevini kendisine daha sert tekrarlıyor, düşmanının kafasına vura vura sokmaya çalışıyor. Ve ayrıca arkadaşlar Batman’in “Yılanoğlu, belini kırmaya geliyorum” diye tehditler saçarak yürümesi tüylerinizi diken diken etmiyor mu? Bu arada sayının çizeri Mikel Janin eski bir mimarmış, Tom King’se eski bir CIA çalışanı. Ne alaka bilmiyorum ama bu bilgiyi vermek istedim. Sayıda tek bir sıkıntım var, Bane Batman’i tekrar felç ettikten sonra o kuyuya atıyordu. Batman’se hiçbir şey olmamış gibi ayağa kalkıp duvar yumruklamaya başlıyordu. Biraz fazla zorlama geldi sadece. Bunun dışında, Batman’in Bane’in belini kıracağı sahneyi dört gözle bekliyorum!
GÜZEL
Sizin sayıya verdiğiniz puan kaç?