İnceleme: Supergirl S02E03 – Welcome to Earth

Merhabalar arkadaşlar. Elimde olmayan sebeplerden ötürü bu bölümün incelemesinde yapılan gecikmeden ötürü hepinizden özür dilerim. Bir daha olmaması için elimden geleni yapacağımın da sözünü veriyorum. Öyleyse önce bölümde neler gördük, şöyle kısaca bir üstünden geçelim. Sonra da aklımızda kalan noktaları masaya yatırıp, varsa gerekli tanıtımları yaparak yorumlayalım. Malum, baya hareketli bir bölüm olmuş. Eh bunlara dayanarak, bu sohbetlerimizin spoiler içerdiğini söylememe gerek yoktur sanırım. Geç kalan kahveleri ısmarlar, ona göre.

Bölüm Özeti: Bölümümüz Mon-El’in uyanması ve kaçmasıyla başlıyor. Bu arada Başkan da şehre geliyormuş. Özel olarak onu, Supergirl’ün karşılayacak olması da cabası.. Ama tabii olaylı açılışları seven dizimiz bu geleneğini hiç bozmuyor ve Başkan’a yapılan saldırıda kurtarıcısı tabii ki Supergirl oluyor. Suç da uyanır uyanmaz kaçan Mon-El’in üstüne kalıyor. Bu arada Başkan’ın da gelmesinin bir sebebi var ve nedir o? Uzaylılara vatandaşlık verilmesi ile ilgili bir kanun. Ama yeni gelenlerle aynı fikirde olmayı hiç sevmeyen Hank, Başkan’la bu kanun ile ilgili bir görüş ayrılığına giriyor.

Kanunla ilgili bir başka fikre de Lena Luthor sahip. O, bu yolda para kazanma peşinde sanırım. Çünkü şirketi insanları ve uzaylıları birbirinden ayırabilen bir cihaz geliştirmiş. Ki kendisi ile röportaja gelen Kara da az kalsın bu cihazın sayesinde ifşa oluyordu. Röportaj demişken, bu Kara’nın ilk röportajı ve işi yeni patronu James’ten alması gerekirken toplantı esnasında fırtına estiren Snapper’dan aldı. Yinede James’in bu durum için bir çözümü vardı. Buradan Başkan’a yapılan saldırıya geri dönelim. Alex ve yeni polis karakterimizin tanışmasına. Meğersek polis karakterimiz uzaylılar hakkında o kadar da kör değilmiş ve hatta onlar için de bazı şeyler yaptığı varmış. Maggie ve Alex arasında sırlar birer birer çözülmeye başlayınca biz de gözlerden uzak bir uzaylı barını keşfediyoruz Alex ile beraber.

Sonradan da anlıyoruz ki bizim Başkan’a saldırıyı yapan ateşli karakterimiz buradan geliyormuş. Ve anlıyoruz ki Mon-El suçsuzmuş. Ki kendisini evine, Daxam gezegenine çağrı göndermeye çalışırken bulup DEO karargahında hapse koymuştuk. Böylece saldırıyı yapanı durdurduk, Mon-El’e gezegenine neler olduğunu açıkladık ve kanunun imzalanmasına tanık olduk. Bölümün finali ise iki şok edici sahneyle yapıldı. Birincisi Başkan’ımızın kendisinin de bir uzaylı olduğunu öğrendik. İkincisi ise Jonn’un bir Marslı olarak tek olmadığını öğrendik. Artık yeni bir karakterimiz var: M’gann M’orzz




Değerlendirme

Bölümün değerlendirmesine kesinlike Mon-El ile başlamak istiyorum. İlk bölüm incelemesinde kendisinin çizgi roman hayatından birazcık bahsetmiştim hatırlarsanız. Ona bu ismi Superman’in verdiğine gelmek istiyorum ve şöyle bi teori atıyorum ortaya: Mon-El daha önce Dünya’ya gelmiş olabilir mi? Kendisi gezegeninden kaçtığını kendi ağzıyla söyledi ancak bir Kripton gemisiyle gelmesinin mantığını hâlâ çözebilmiş değilim. Ayrıca uyanışının Superman gittikten sonraya bırakılması da beni biraz kıllandırmadı değil. Ne dediğimi anlamışsınızdır umarım. Kendisiyle ilgili beklediğim tek şey şu an gezegeninin ölümü için Kripton’u suçlayacak oluşu. Siz ne dersiniz?

Lena Luthor’un yavaş yavaş diziye ısındırılma projesinden hoşnutum bu arada. Kendisinin nasıl görüşlerle yaşadığını artık az çok biliyoruz ancak Kara ile beklediğimden fazla samimi oluşu aklımı biraz kurcalıyor. Gerçek kimliğini ona açıklayacağını falan düşünüyorum. He sahiden, Kara o aleti nasıl bozdu öyle? Üstünde bir çizik bile bırakmadı helal olsun. Alex ve yeni arkadaşına geçmek istiyorum bu kısımda. Maggie hoş bir karakter bence. Alex ile bir ilişkileri olacak, belli. Asıl dikkatimi çeken kısım uzaylılarla olan ilişkisi oldu. İstemeden de olsa kendisinin de bir uzaylı olabileceğini düşünmeye başladım. Neden mi? Başkan’ımızın kendisinin de bir uzaylı çıkması cidden beklemediğim bir hareketti. Bu arada kadın oluşu Hillary’e bir gönderme mi acaba? Düşünmedim değil ama yeri de değil. Kendisinin iyi bir karakter olmasını istiyorum ancak Alex’in de dediği gibi tanıdık iyi uzaylı listesi bir elin iki parmağını falan geçmiyor sanırım. Lütfen bu dikkate alınsın.

Ve o da ne?! Bir Marslı daha. Çizgi romanlardan gelen başka bir karakter ve üstelik kendisi bir Beyaz Marslı. İlk sezonda onlardan biriyle karşılaşmıştık hatırlarsanız. Ancak dizide nasıl bir hikayesi olacak, beyaz mı yoksa cidden yeşil mi bilmediğimden ötürü henüz çizgi roman karakterinin bilgilerini size vermeyeceğim. Eğer merak eden olursa açıp okuyabilir. Kendisinin gelişinden ötürü son derece umutluyum bu arada. Beklediğim ve olmasını istediğim bir şeydi. Bu yolda devam edilmesini şiddetle beklemeye de devam edeceğim.

Son olarak dizinin geri kalan bölümlerinden parça parça bahsedeceğim. Mesela James gibi. Sanki dizide ne yapacağı, nasıl bir katkı sağlayacağı belirsizmiş ve sırf dakika kotasını doldurmak adına sahneleri koyulmuş gibi. Bilemiyorum, sanırım bulunduğu konumdan rahatsızım. Ancak Winn için aynı şeyi diyemem. Dizinin tek güldüğüm kısmı onun sahneleri galiba.

Görüş

Abi ne olur artık önümüzde düzgün bir düşman karakteri koyun şu dizide. İncelemede bahsetmek bile istemiyorum kendisinden. Ayrıca Superman ne zaman geri gelecek? Başkan’ın gizemi ne? Cadmus ne alemde? Mon-El şimdi ne olacak? Hepsi umuyorum gelecek bölümlerde.

6.0

İDARE EDER

Bir sonraki bölüm incelemesinde görüşmek üzere arkadaşlar. Siz kahvelerinizin son yudumlarını alırken ben de buraya dizide yer alan göndermeleri kısaca bırakayım.

  • Başkan’ı oynayan oyuncuyu hatırladınız mı? Kendisi eski Wonder Woman’imiz. 75-79 yılları arasındaki televizyon serisinde oynamıştı. Ben şahsen çok özlemişim. Yılların ondan bir şey eksiltmeyişi çok hoş.
  • Ama tek oynadığı bu mu? Smallville izleyen var mı? Kendisi Chloe karakterinin annesini oynamıştı dizide.
  • Peki ya Kara ile olan bir repliği vardı, onu hatırladınız mı? “Bir de diğer uçağımı görmelisin.” Invisible Plane olayına müthiş bir gönderme değil mi sizce de?
Yorumlar