İnceleme: Trinity #3

[update title=”Künye” icon=”info-circle”]Yayınlandığı Tarih: 16.11.2016
İçerdiği Sayı: Trinity #3
Hikaye: Better Together Part Three Nobody Dies Tonight
Yazar: Francis Manapul
Çizer: Clay Mann
Yayıncı: DC Comics[/update]
Rebirth”ün sunduğu güzelliklerden olan Trinity, geçtiğimiz sayılarda Batman ve Wonder Woman’ın, evrendeki yeni Superman’le tanışmalarını, daha doğrusu samimileşmelerini anlatmıştı. Daha sonra bir aynanın içinden geçen üçlü, genç Clark’ı ve babası Jonathan Kent’i görmüşler, onlarla aralarındaki yanlış anlaşılmayı düzeltmeye çalışmışlardı. Bu sırada genç Clark’ı, burada birisi yönlendirmekteyken, asıl dünyada üçlünün göğsünde, onları rüya durumuna sokan Black Mercy bitkisinin bulunduğunu, bunu koyanın da Poison Ivy olduğunu öğrenmiştik.

[error title=”Spoiler Bölgesi” icon=”exclamation-circle”]Sayıya Bruce’un çocukluğuyla başlıyoruz. Ailesinin öldürülmesini, sonrasında girdiği bunalımı görüyoruz. Batman, Superman ve Wonder Woman ise uzaktan Gotham’ı seyrediyorlar. Batman, bir şeylerin yanlış olduğunu düşünüyor. Bu sırada genç Bruce, Dr. Harleen Quinzel’in önerdiği bir doktordan aldığı ilaçları kullanınca her şey değişiyor ve Alfred’i de canavar olarak görüp camdan atlıyor. Üçlü, Bruce’u ve Alfred’İ kurtarsa da Bruce, üçünü de canavar olarak görmeye devam ediyor. Superman, Batman’e, ailesinin ölümünün, Jason Todd’ın, Tim Drake’in ölümünün, Batman yüzünden olmadığını anlatmaya çalışıyor. Wonder Woman da kemendini küçük Bruce’a attığında o da kendi suçu olmadığını itiraf ediyor. Daha sonra üçlü, kendilerine oynanan oyunu çözmenin yollarını düşünüyorlar. Bu sırada Kent çiftliğinde, Lois, üçlünün olduğu ahırın kapısını açamayınca endişeleniyor ve arabaya binerek kapıyı yıkıyor, Poison Ivy’i ailesinin başında görüp geri çekilmesini emrediyor ve sayı bitiyor.[/error]

Görüş

Trinity mükemmel gidiyor. Her sayı üçlüden birisinin geçmişine, çocukluklarındaki en büyük korkularına gidiyoruz. İlk sayı, tanışma sayılarıydı, ikinci sayıda Clark’ın, küçükken babasının başına bir şey gelmesinden nasıl korktuğunu gördük, bu sayıda da Bruce’un çocukluğuna inip ailesinin ölümünü kendi hatası olarak gördüğünü, bundan kurtulması gerektiğini gördük. Tema muhteşem. Önümüzdeki sayıda da Themyscira’ya gidip Diana’nın korkularını göreceğiz örneğin. Batman’in ailesinin ölümünü ne kadar görürsek görelim, her seferinde dramatik etkiyi yakalamayı başarıyor yazarlar. Bu sayıda da Manapul ve Mann, Wayne ailesinin ölüm sahnesini oldukça hoş bir şekilde yazmışlar.

Clay Mann bu sayıda gerçekten devleşmiş. Karelerin güzellikleri bir yana sayı içinde şehrin ışıklarını o kadar güzel kullanmış ki, Gotham’ı hissetmemeniz mümkün değil. Kişisel olarak en sevdiğim karesi, Wonder Woman konuşurken, arkasındaki Gotham imajının bulanıklaşması, ancak bu bulanıklaşmada şehrin ışıklarını yine de seçebiliyor olduğumuz kare:

Manapul’un kendisinin de sayı çizmesini istesem de Mann’ın çizimleri çok ama çok güzel ve bilmemiz gereken her şeyi çizimlerle anlatıp bitirebiliyor. Örneğin küçük Bruce’un, herkesi canavar olarak gördüğü sahnede, karakterlerin ikiye bölünüp gerçek hallerini göstermek bence çok akıllıca bir hareketti.

Pre52 Lois çok güzel bir şekilde yazılıyor. Korkak, her şeyden kendisini sakınan bir mağdur kadın değil, her haltı görmüş geçirmiş ve kimseye eyvallahı olmayan bir avcı. Tek bir sahneyle kendisini kanıtladı da arttı. Bruce’un, kendi çocukluk haline “şımarık veletliği bırak” demesi ayrıca güzeldi. Trinity dergisi tam bir duygusal yük treni. Vagonu ağzına kadar bu karakterlere olan hislerimizle dolu ve bizi nereye götürecek bilmiyoruz. Ancak yolculuktan çok büyük keyif aldığımız kesin. 

9.0

HARİKA

Sizin sayıya verdiğiniz puan kaç?

Yorumlar