
Belki okuyan olmuştur, dün Iron Fist ilk sezonunun incelemesini yayınladık. Tamamen kendi görüşlerimi yazdığım yazıda Iron Fist’in, şu ana kadar ki en kötü Marvel & Netflix dizisi olduğunu belirttim. Doğal olarak sosyal medyada diziyi sevenlerden tepkiler geldi. Bunda sorun yok, sevdiğiniz bir şeye eleştiri geldiğinde bir tepki göstermeniz güzel bir şey ama bu tepki hakaret ve küfür içerikli olunca sıkıntı var demektir. Ülkemizin bugünkü durumu da biraz bundan kaynaklanıyor zaten; eleştiri kabul etmeme ve karşı görüşe ”Acaba neden böyle düşünüyorsun, fikir alışverişi yapsak mı?” refleksini gösterememe.

Geri dönme sebebini geçtim, sezon boyu yaptığı hareketlere bi’ bakalım. Barry Allen’ın bile Zoom’a ya da Savitar’a karşı planı var. Danny’nin ne yaptığı belli değil. Sezon boyu etrafında gelişen olayların kendisini yönlendirmesine izin verdi. Asıl düşmanının Harold Meachum olduğunu sezon finalinde öğrendi ya herif. Madame Gao, Bakuto, Ward ve Harold sürekli Danny’i yönlendirip durdu.
Bir de ”Ben Iron Fist’im. The Hand’in yok edicisiyim.” tripleri var ki sormayın. Bu iddiasını kanıtlamak için tek bir şey yapmadı. Madem The Hand’in yok edicisisin, Madame Gao’yu rehin almayacaksın, gördüğün yerde bitireceksin. Bu çocuk 15 yıl eğitim almadı mı? Duygularını yönetememek ve chi’sini kontrol edememek için mi aldı bu eğitimi?
Danny 15 yıl boyunca aldığı eğitimi, Davos’la maceralarını anlatıp durdu ama yine bunların hiçbirini göremedik. Ejderin karşısına çıkması için keşişler neden Davos’u değil de Danny’i seçti? Cevap yok. Danny’nin babası anlatılana göre dürüst ve iyi bir iş adamıydı. Bu iddiayı destekleyecek bir tane flashback yok. Danny, Joy ve Ward’un çocukluğu çok konuşuldu, ayıp olmasın diye bir tane flashback çekmişler.
Arrow izlediyseniz ilk sezonunu hatırlayın, şahsen beni diziye bağlayan en büyük şey flashback sahneleriydi. Iron Fist sezon boyu bir çok iddiada bulunuyor ama bunların hepsi kağıt üstünde iddialar, uygulamaya geçirilmemiş.
İlk bölüme koy mesela, keşişler tarafından Iron Fist’in ne olduğu Danny gibi bize de ilk kez anlatılsın. Doctor Strange’de Stephen Strange’in eğitim sürecini, mistik güçleri öğrenişini buraya uyarla. K’un Lun atmosferini, Danny’nin çektiği zorlukları biz de yaşayalım. Yaşayalım ki karakter için düşüncelerimiz duygusal yönde gelişsin. Stephen Strange’in ellerini kaybettikten sonra, Steve Rogers’ın serum öncesi, Bruce Wayne’in ailesinin ölümünden sonra çektiği sıkıntılar izleyiciyi karaktere bağlar. Şu anki hâlinden önce neler yaşadıklarını biliyoruz çünkü.
Danny Rand’in Iron Fist olmadan önceki yolculuğu anlatılmadığı için sözde 15 yıl boyunca hem fiziksel hem duygusal eğitim almış (hiç öyle davranmasa da), ailesinin uçak kazası geçirdiğini bile bile hâlâ bu travmayı atlatamamış zengin bir çocuktan ibaret.
Dün incelemeyi paylaştıktan sonra gelen yorumlardan çoğu ”Iron Fist en azından Jessica Jones ve Luke Cage’ten iyiydi.” yönündeydi. Jessica Jones’u Daredevil ile karşılaştırırsanız tabii ki beğenmezsiniz. Çünkü bambaşka bir dizi. Jessica Jones aksiyon dizisi değil. Daredevil ya da Luke Cage kadar sokak kahramanı da değil. Jessica Jones bir dedektiflik dizisi. Bakış açısı dizisi. Süper güçlü bir karakterden önce dedektif.
Marvel Sinematik Evreninde ”kahramanlık” kalıbına sırtını dönen tek başrol karakter Jessica Jones ve sezon boyunca verdiği yanlış kararlar yüzünden çevresindekiler zarar görüyor. Kilgrave dışında (bana göre Kingpin’den sonra en iyi MCU baş kötüsü) bu sorunla da mücadele ediyor. Diğerlerinin aksine Jessica Jones’un olayı günün sonunda herkesi kurtarmak değil ve bu bugüne kadar gördüklerimizden çok farklı bir şey. Daredevil’ın en güzel olaylarından biri Daredevil ve Matt Murdock arasındaki savaş. Jessica Jones da kendisiyle bir savaş hâlinde. Eğer diziye başlamadıysanız veya yarım bıraktıysanız bir şans daha verin, ama Daredevil izler gibi izlemeyin lütfen.
Sezon sonunda polisler işlemediği bir suç yüzünden Luke Cage’i arıyorlardı. Aranıyor olmasına rağmen bir dükkanın soyulduğunu gören Cage içeri girip soyguncuları durdurdu. Bu olay halk arasında patladı ve herkes mermi delikleriyle dolu hırkalar giyerek sokağa indi, polislerin karşısına çıktı, kahramanını savundu. Luke Cage arşivlik bir soundtrack albümü dışında, ayrıca bir dayanışma dizisidir de.

Kısaca Iron Fist’te diğer dizilerde gördüklerim yoktu, tam tersini düşünene de saygı duyarım. Ama Iron Fist’i diğer Marvel & Netflix dizilerinin önüne geçiren hiçbir şey göremiyorum. Iron Fist’i tek cümlede özetleyecek olsam; “başrolünün ne yapması gerektiği hakkında hiçbir fikrinin olmadığı, aksiyon sahneleri oldukça kötü Marvel & Netflix ortaklığının en kötü dizisi.” olurdu.
Belki Iron Fist çizgi romanlarını kaçırmayan birisinizdir, belki büyük Marvel hayranısınızdır veya belki Finn Jones’u çok seviyorsunuzdur. Sevdiğiniz şeye eleştiri getirmek, bir şeyi ne kadar sevdiğinizi değiştirmez. Kimse size ”Iron Fist’i sevmedin mi? Ne biçim hayransın sen?” diyemez. Eleştiri ve rekabet birinin veya bir şeyin gelişimini sağlar. Takip ettiğiniz bir sayfanın, sitenin hesabın, kişinin veya bilmem ne her konu hakkındaki görüşünün sizinle istisnasız her seferde aynı olmasını bekleyemezsiniz. Her gün aynı gazeteyi almak gibi düşünün, ülkeyi, olayları o gazetenin anlattığı gibi görürsünüz. Farklı görüşleri ve bakış açılarını da okumak lazım. Vaktinizi ayırıp yazıyı buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim, lütfen yerli veya yabancı başka sitelerin yazılarını da okuyun ki görüşleri karşılaştırabilesiniz.