CW Dizilerinin Kötü Olmasının 5 Sebebi

Uzun zamandır yazılması ve değerlendirilmesi gereken bir
durum aslında, çünkü hakikat ortada. CW’nin 
-DC Comics’ten uyarladığı- süper kahraman dizileri uzun soluklu
örneklere sahip. Fakat uzun soluklu olması başarılı olduğu anlamına gelir mi?
Hangi açıdan baktığınıza göre değişir. Lakin şunu da unutmamak gerekir,
senelerce izleyicisi olduğumuz diziler, genel olarak baktığınızda pek çok da
eleştiri almasına rağmen izlenilen ve yayın hayatına devam eden yapımlar.
Aradaki bu kimyanın sebebini henüz anlamış değiliz, hem yerden yere vurulup hem
de izlenmesi için şimdilik yapacak bir açıklama yok. Yine de bu bizim
açımızdan, dizilerin başarısız olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Neye göre
başarısız? İşte bu konuda rahat konuşabiliriz sanırım, örneğin bir diziyi birkaç
defa izlemek hiç değilse izlemeyi planlamak, geriye dönüp düşündüğünüzde akılda
canlananların çoğunlukla olumlu olması, herhangi birisine tavsiye edecekler
listenizde bulunması vs. gibi unsurlar bir dizinin gayet de başarılı olduğunun
göstergesidir. O zaman çok basit bir soru sorarak maddelere geçelim; aramızdan
kaç kişi en baştan Oliver Queen’in aşk hayatını izlemek istiyor?

1-Temelin Çok Kötü Olması

Burada bahsettiğimiz uyarlamaların esas kısmı yani çizgi
romanlar değil, dizi evreninin kendi temeli. Dizi evreninin kurulacağını ilk
öğrendiğimiz zamanlar, Arrow’un oldukça eleştiri almaya başladığı dönemlere
tekabül ediyor. Tüm bir evrenin temeli olacak Arrow bu kadar eleştiri almaya
başlamışken evrenin önemli sac ayağından biri olması elbette temeli çok kötü
kılar. İşin komik tarafı, dizinin kötü gidişatından sonra yapılan
açıklamalarda, Arrow’u tekrar sokak seviyesine indirerek izleyicinin sevdiği
hale döndürmeyi söylemeleri. Bu yöntem işe yaradı mı? En başta yaramış gibi
görünüyordu ancak sorunlu temel, sorunlu evreni doğurunca işler içinden
çıkılmaz bir hal aldı.

2-Materyal Değerlendirememe

Bu dizilerin esas materyali çizgi romanlar ve hak verirsiniz
ki, uyarladıkları karakterler hakkında elimizde okumakla bitmeyecek sayılar
var. Yani materyal sıkıntıları neredeyse hiç yok. Fakat bunu değerlendirecek
kadro da yok. Özellikle The Flash dizisinde gördük bunu. Flashpoint’e gelene
kadar kırk tane farklı konu işlenebilirdi. Bunu geçelim, Reverse-Flash ile
açılış yapılması zaten gerekiyordu da, ilk sezondan böylesine önemli bir
karakteri kullanıp değerini düşürmeleri, onu geçtim koskoca Flash tarihinin
neyi var neyi yoksa diziye ‘’tıkıştırmayı’’ nasıl kabul
edebiliyorlar akıl almıyor. Bunu da geçelim, Flashpoint’i ele almasına aldılar
da, bin yılın en rezalet hikaye uyarlamasına aday olabilir. Önceden de
belirttik, yine belirtelim; birebir uyarlamasının kesinlikle beklemiyoruz
zaten, bunu beklemek hata olur. Ancak bu hikayeyi farklı farklı öyle şekillerde
uyarlarsınız ki, televizyon filmi gibi başlı başına izlenebilecek ayrı bir iş
ortaya çıkar, izleyen de yapan da memnun olurdu. Sadece Flash üzerinden
gittiğimizi biliyorum fakat diğer diziler için de örnekler sıralamak mümkün, en
basit bir örnekle Supergirl evreni de ikinci sezonuyla dahil olsa da hala sıkıntılar
çeken bir dizi bu konuda.

3-Plansız Hareket Edilmesi

Gerçekten plansız hareket ediyor olamazlar elbette. Fakat
uzun ve orta vadeli planları kesinlikle yok, hiç değilse izleyici koltuğundan
gözüken bu. En basitinden çaprazlama bir ‘’Invasion’’ hikayesini işlemiş
olmaları bile bunu gösteriyor. Çizgi roman mı bu? Bu fikir hangi aklın ürünü?
Bunu da geçtim, bakın Flashpoint uyarlaması bölümlere bakın, o kadar büyük bir
olayı evirip çevirip yine Barry Allen’ın talihsiz serüvenler dizisine
bağladılar. Evrene etkisi ise –kahramanlar açısından- neredeyse yok
hükmünde. Hiç değilse böyle bir olay sonucunda Supergirl evrene çok kolaylıkla
dahil edilebilir miydi? Kesinlikle! Ancak Supergirl CW’nin üvey evladı
olduğundan evrenin içinde görmek istemediler sanıyoruz. Bunun dışında da
diziler konu işlenişi bakımından buram buram özensizlik, kolaya kaçma kokuyor.
Kısa vadeli ucuz hamleler…

4-Dizi için Gereğinden Fazla Efekt

Şaşırmayın, açıklayalım. Günümüzde ister sinema ister
televizyon yapımları olsun efektsiz hiçbir şey kalmadı neredeyse. Fakat esas
sıkıntı şurada, ucuz yapıldığını hissedince izlerken ister istemez insanın
suratı buruşuyor. CW yapımlarında da bu gayet hissediliyor çoğu zaman.
Üzerimize avuçla kahraman ve düşman karakter savururken çoğu da efekt isteyen
türden oluyor tabii ki. Oysa Legends of Tomorrow öyle bir başlangıç yapmıştı ki
inanamamıştık, televizyon yapımı için fazla kaliteli detaylar vardı ama kısa
sürdü, anladık ki paranın çoğunu ilk iki bölüme harcamışlar. Çözümü basit bir
durumken, şu an bol bol tüm koşucuları gördüğümüz The Flash dizisi, kanalın
parasını efekt için en çok harcayanlardan sanırım. Üç tane efektine verdiğiniz
paraya değmeyecek karakter yerine, bir tane olsa bence hem güzel efektler hem
de tadından yenmeyecek bölümler izleyebiliriz, hatta ilk isteğimizi de
söyleyelim; klasik Alan Scott buna çok iyi bir örnek olabilir. 

5-Romantizm Ağırlıklı İşlenen Konular

Oysa ne çok severdik Green Arrow-Black Canary ikilisinin
maceralarını okumayı. Çizgi romanın en iyi ikilisi ve çiftiydiler. Ama buna en
büyük darbeyi önce çizgi roman aleminde editörler sonra da Arrow’un senarist
ekibi vurdu. Yetmedi, Barry Allen ile Iris West ikilisinin dalgalı aşk hayatına
şahit olmaya başladık. Dürüst olalım, onca kaliteli romantik türde yapım varken
bizlerin romantizm için Arrow veya The Flash hele ki Supergirl izlemeyeceğimizi
biliyoruz. Fakat yıllardır uygulanan basit kodları uygulamaktan vazgeçmeyen
Amerikan üreticiler, bunu hiç umursamıyor. Tabii yukarıda saydıklarımla beraber
bu hiç bitmeyen romantizm sosunu da ekleyince, her bilinçli izleyici gibi
izlemeyi bırakıyor ve bir sonraki başka bir diziye geçiyoruz. Sonuçta keyif
almanız gereken bir şeyi sıkılarak izlemenin alemi yok. Tabii yukarıda da
dedik, beğenmeye beğenmeye izlemeye devam edenler var ki, bunları hala
çözemedik.

Bonus: Bütün Senarist-Yönetmen Kadrosu

Yukarıda okuduğunuz her şeyin sorumlularını da elbette
senaristler, yönetmenler ve ikisini de elinde tutan yapımcılar. Öyle ki, bu
isimlerin elinden çıkan tüm işler böyleyse sıkıntı büyük, ayrıca bir araştırma
yapmak lazım. ancak öğrendik ki, bu kadronun elinden çıkan hiçbir süper
kahraman yapımı izlenecek şeyler değil. Olsaydı zaten bu listeyi yapıyor
olmazdık. Ama şunu da hatırlatalım, CW’nin Smallville gibi önceki bir örneği
daha var, yukarıdaki maddeleri o dizi için de çok kolay söyleyebilir ve
uyarlayabiliriz. Ama en azından çaprazlama bölümler olmayan ve ayrı ayrı
evrenlerde geçmeyen, tek dizilik bir evren oluşuyla rahatça izlediğimiz ve
yormayan bir yapım olarak, -bireysel olarak hiç mi hiç beğenmediğim-
Smallville bile şu anki evrenden daha güzeldi. Bitirirken tavsiyemizi tekrar
etmekte fayda var, baktınız ki beğenmiyorsunuz, hiç daha fazla zaman
kaybetmenin gereği yok, bir başka dizide şansınızı deneyin.
Yorumlar