Merhaba Çizgi Kafe okurları yeni bir seri incelemesi ile, ilkiyle bize hem konusu olarak hem de sonuçları olarak oldukça tartışma ve karşılaştırma fırsatı veren Gods Among Us ve ardından Ground Zero’nun devamı ile karşınızdayız. Bir süredir oyunuyla da beraber gündemde yer alan seriden önce kısaca ilkinin sonuna biraz göz atmak istiyorum burada. Böylece Injustice 2’ye geçiş konusunda okumuş ama yine de hatırlamayanlar için bir açıklık sağlamış olacağız. Başlamadan yine söylemek istiyorum, serinin sayıları şu zamana kadar konu açısından kısa kısa ilerlemeler sağladığı için Injustice 2’yi beşer beşer inceleyeceğim. Bu inceleme ilk beş sayıyı içermekte yani. Kahveler hazırsa…
Gods Among Us tam olarak beş yıl üzerinden önümüze konuldu. Beşinci yılı ise kırk sayı ile geride bıraktık. DC’nin neredeyse ana birçok karakterini gördük bu yıllar boyunca. Ancak son sayı ile seri karmaşık bir halde bırakılmıştı. Gods Among Us oyununun hikayesi ve Ground Zero ile birlikte bu karmaşıklık da sona erdi. Hatırlarsanız Batman ve Lex’in birlikte çabaları ile bilikte alternatif bir evrenden kahramanlarımız yine bu evrendeki gibi Joker’i durdurmaya çalışırken bizim evrenimize gelmişlerdi. Çünkü Batman’in Superman’i durdurmak için yaptığı planda diğer League üyelerinin de yardımına ihtiyacı vardı. Ancak bu plan işe yaramadığı için alternatif evrenden gelen Superman ile bizim diktatörümüzü durdurmuşlar ve suçları yüzünden hapsetmişlerdi. İşte tam burada da Gods Among Us’ın bıraktığı yerden Ground Zero da sona ermiş oldu. Çoğumuzu iki parçaya ayıran bu hadiseler şimdi de Injustice 2 ile devam edecek ama ne yöne evrilecek bu sefer hep beraber görüp, konuşacağız.
Batman ve Superman ile başlıyoruz seriye. İkili arasındaki kişisel sorunlarla daha doğrusu. Anlaşılan Clark hâlâ genel olarak her şeyin suçlusu olarak Bruce’u görmekte. İnsanları Gods Among Us ile ayrılığa düşüren de bu karşılaştırma oldu ilk başta. Anlaşılan her türlü bunun üstüne konuşulmaya devam edilecek. Bruce Wayne’in aksine iradesi ve tüm fikir temelleri kırılmış olan Clark’ın zihnen bu bozulmuşluğu ileride serbest kalırsa, ki az daha bu oluyordu, Dünya’ya nasıl yansıyacak oldukça merak ediyorum. Yine bir diktatör devleti hikayesi okumak sanırım çoğumuzun artık görmekten zevk almayacağı bir durum. Bu riski almayacaklarını göz önünde bulundurarak, Clark’ın seride serbest kalacağı bir senaryoda nasıl bir role bürüneceğini ileride hep beraber göreceğiz. Şahsen küçük bir not olarak, pişmanlıkları ve haksız duruşunu kabullenip tekrar iyilik timsaline bürünen bir Clark okumayı da pek istemiyorum ben.
Clark ve Bruce’u bırakıp biraz da savaşları sonucunda bıraktıkları Dünya’ya değinelim. Anlaşılan Dünya üzerindeki devletler tekrar başa geçmeye ve insanlar eski yaşamlarına dönmeye başlamışlar. Yine de Batman’e göre hâlâ yardıma ihtiyaçları var çünkü hâlâ onları etkileyebilecek güçler var. Ancak Bruce bu iş için tek başına çalışamaz. Henüz nedenini benim tam olarak açıklanmadığını düşündüğüm Oliver, Dinah ve Connor’ın dönüşü ile takım da yavaş yavaş oluşmaya başlıyor. Ground Zero boyunca çok fazla göremediğimiz Barbara da bizimle beraber. Clark’ın, kimliğini açıklaması ile parasını ve şirketini kaybeden Bruce’a bu anlamdaki destek de Lex Luthor’dan geliyor. Kendisi tüm servetini Bruce’a bırakarak, zekasının verdiğini öngörü ile bugünün geleceğinden haberdar olduğunu bizi şaşırtmadan açıklıyor. Kendisi aynı zamanda bir liste de yapmış. İhtiyaç duyulan başka ellerin kimlere ait olduğu henüz bize açıklanmadı ancak ileride bu listenin ortaya çıkacağı su götürmez bir gerçek bence.
Bruce tek başına çalışmayacak demiştik. Bizim tatlı ve artık aklı biraz daha başında Harley’miz de Bruce ile yan yana duracak isimlerden biri. En azından bu yönde sinyaller vermeye devam ediyor ancak Amanda Waller tarafından başına yerleştirilen patlayıcı bu konuda kafamızı karıştıracak değişikliklere yol açıyor.
Amanda Waller hiç sevmediğim ama bana bunu hissettirmesi dolayısıyla da oldukça saygı duyduğum bir karakterdi, nitekim kendisini bu seride daha fazla göremeyeceğiz. Çünkü ortalıkta kurşunlarını kullanmaktan çekinmeyen bir Batman var. En azından kendisinin iddiası bu yönde. Her ne kadar kırmızı gözleri ve silah kullanışı ile bize Thomas Wayne’in Batman’inini hatırlatsa da kendisinin Thomas Wayne çıkacak olması oldukça zor bir ihtimal. Öncelikle bizim Bruce Wayne’imizin bu kişiden daha yaşlı olduğu, kendi ağzından bizlere söylendi. O yüzden birkaç akılda bu kişinin eski bir Robin olabileceği olasılığı şimdiden yer edinmiş durumda. Ancak dikkat çeken bir ayrıntı olarak bu Batman’imizin kavgaya gireceği sırada gözleri gibi göğsündeki yarasa işaretinin de parlaması oldukça önemli bir yer kaplayacak gibi. En iyi dedektifimizin, diğer en iyi dedektifimizle karşı karşıya gelişini birkaç kez daha göreceğiz yani.
Yine de ilk beş sayıda gördüğümüz tüm bu karmaşanın baş sorumlusu kendisi değil. “He” olarak bahsettiği bir başka kişi var anlaşılan her şeyin başında. Kendisi henüz yüzünü göstermiş değil ancak çok da sürmeyecektir ortaya çıkması. Öte yandan Suicide Squad dışında Superman’in tutulduğu hapishaneye girmeleri de Superman ve diğer hapsedilen kişilerle alakalı olmalı. Önümüzdeki beş sayı boyunca bunu ve diğer sorularımıza çoğunlukla cevap bulacağız. Sonuç olarak konusu ile beni umutlandıran, ne olacağı konusunda da merakımı cezbeden bir başlangıç oldu. Çizimleri ve kapakları olarak Gods Among Us’tan ziyade Ground Zero’ya benzeyen Injustice 2 bu konuda da yine beni tatmin etmiş durumda. Peki siz ilk beş sayı aracılığı ile nasıl buldunuz başlangıcı? Beklentileriniz nasıl şekillendi? Bu yazıyı paylaştınız mı? Ya sitedeki diğer yazılarımızı okudunuz mu?