Rebirth özel sayısı yayınladığından beri, yani bir yılı aşkın süredir Watchmen’in DC evrenindeki olayını merak içinde beklemekteydik. Son yazmanlardaysa Geoff Johns’un o özel sayıdan sonra yazacağı ilk çizgi romanın bu olayı aydınlatacağını ve isminin de “Doomsday Clock” olacağını öğrenmiştik. Şimdiyse SDCC’dan önemli bazı detayları sizlere aktarıyoruz, Geoff Johns’un ağzından…
“Dürüst olacağım, Doomsday Clock büyük bir meydan okuma olacak, ilk kez yazdığım karakterlerden dolayı.”
“Eğer dışarda bir yerlerde zamanı radikal bir şekilde karıştırabilecek birisi varsa, bu Dr. Manhattan’dı.”
Konferansın bu kısmında Dan Didio ilk sayının ilk panelini gösteriyor ve panelde “Son yakın” yazıyor.
Ardından başka bir panel gösteriyorlar, panelde sarışın bir kadın var. Bu konu hakkında da Geoff Johns “Bu da ilk sayıdan başka bir panel, yeni bir kadın karakterimiz var. Ve hapsedilmiş” diyor. Ardından başka bir panel gösteriliyor hapishanenin dış görünüşü ve hapishanenin etrafını çevreleyen ağlar yırtılmış. Johns “Belki de hapiste değildir” diyor. Ardından da kapıları açık bir arabalı bir panel var.
“Doomsday Clock bizim için riskli bir hikaye. 12 sayı uzunluğunda olacak (Watchmen gibi) ve DC’nin şu anki evreninden bir yıl sonrasında geçecek. Son sayı çıktığında da DC evreni bu olayları yakalamış olacak ve o olayların etkisi evrende hissedilecek. Ayrıca Dark Night: Metal, Doomsday Clock’un öncesinde geçecek.”
Başka bir panelde (yukarıda resmi var) birinin kafatası filmini görüyoruz. “Birisi hasta” diyor Johns. Ve başka bir panelde Metropolis manzarasıyla beraber Daily Planet binası. Dan Didio, Johns’a Superman’in hikayenin ayrılmaz bütünü olup olmadığını soruyor. Cevapsa net… “Hikaye onun ta kendisi.”
Başka bir panelde Dr. Manhattan’ın alnını görüyoruz.
Ardından da Justice League’i. Panelin üstünde “Watchmen’i kim izliyor?” yazıyor.
Gelelim çok önemli bir noktaya. Johns, Watchmen’e dokunulmaması gerektiğini düşünenler için de birkaç kelime sarf etti. Yani böyle bir soruyu şöyle cevaplıyor. “Ben bu hikayeye inanıyorum, anlatabileceğimiz en harika hikayeyi anlatacağız.” Sanki biraz kaçamak bir cevap olmuş?
Panel biterken de Johns küçük bir mesaj vermiş. “Bir dünyadaki en zeki kişiyle başka bir dünyadakinin konuşmasını görmeye bayılıyorum. DC dünyasının en zekisi Lex Luthor. Ve tüm söyleyeceğim şey bu.” Oranın en zeki insanı kim, Ozymandias mı? Bilmiyoruz. Fakat öğreneceğimiz aşikar.
Johns bayağı bir bilgi vermiş, güzel bilgiler aldık. Daha önce Doomsday Clock’u anlamanız için başka bir yan dergi okumanız gerekmiyor demişti. Hikayenin normal evrenin bir yıl sonrasında geçmesi de bunu kanıtlar nitelikte. Ayrıca Action Comics #1000’de hemen hemen aynı tarihlerde çıkacak, belli bir bağlantısı olur diye düşünülüyor fakat belki de tamamen Superman külliyatıyla alakalı olur dergi, bilemeyiz. O konu da şu an bir şey söylemek bir hayli zor.
Umarız büyük oynarken böylesini zor bir yükün altından kalkmayı becerebilmiştir Johns. Rebirth’e başarılı bir giriş yaptığı genel olarak hakim bir düşünce, umarız aynı şekilde bitirebilmeyi başarır.