Christopher Nolan’ın Batman üçlemesinin tartışılmaz bir biçimde en çok konuşulan ismi her zaman Joker olmuştu. Çizgi romanlarla alakalı olun ya da olmayın, The Dark Knight en sevdiğiniz filmlerden biri olabilirken, Joker de sinema tarihinde hayranlığınızı yakalamış en büyük kötülerden birisi olmuştur muhtemelen. Ki zaten çizgi roman okumaya bu noktadan sonra karar veren de çoktur. Öyle ki DC Comics de genelde yeni okuru sağılacak minik para makinaları olarak gördüğünden, Joker’siz bir çizgi roman sayısı geçirdiğimiz ayları elle sayar olduk. Her neyse konumuz bu değil.
Uzun zamandan beri internette, Joker’in aslında kim olduğuna dair tartışmalar döner durur. Bunlardan en çok ön plana çıkanı ise Joker’in, post travmatik stres bozukluğundan muzdarip bir savaş gazisi olduğu yönündeydi. Duymamışsanız eğer, yıllardır neredeyse ortak kabul edilen internet görüşlerinden birisi olabilir bu. Askeri malzemelere çok kolay bir şekilde erişmesi olsun, taktiksel olarak planlamasının çok iyi olması olsun, bu teoriyi güçlendiren şeylerdendi. Fakat geçtiğimiz günlerde komedyen Patton Oswald, Facebook sayfasında paylaştığı görüşünde, Joker’in sıradan bir askerden öte, askeri bir istihbarat uzmanı olması ihtimalinin çok yüksek olduğundan bahsediyor.
Bu iddiayı destekleyen, insanların internette ortak olarak ürettikleri şeyler ise şu şekilde:
- Filmin başında Gambol’ın yanına ilk geldiği sahnede, ekrandaki muhasebeciyi göstererek “ötecek kuşları iyi tanırım, bu da ötecek bir tip” demesi kendisinin sorgulamada, karşısındakini iyi ölçebildiğini gösteriyor,
- Kiminle konuşursa kişiliğini ve metotlarını o kişiye göre ayarlıyor ve nasıl bir sonuç alacağını KESİNLİKLE biliyor; Gambol’ın erkekliğini alaya alması, sahte Batman Brian’ı, ölen polis arkadaşlarına olan sadakatinden hareketle korkutması, Harvey Dent’in adillik duygusuna yüklenmesi, Gordon’un yalnızlığına saldırması.
- Batman ile sorgu odasında, Batman’in sınırlarını zorlaması ve tıpkı istihbaratçıların yaptığı gibi, karşısındakini kırılma noktasına getirmesi ki Batman’in kendi kurallarını yıkması için onu zorluyordu.
- Yine sorgulama sahnesinde Batman’e “asla kafadan başlama, sonra diğer bölgelere vurduğunda kurbanın acıyı hissetmez” demesi. Öylesine atılmış bir replik değil bu, değil mi?
- Geçmişinden sürekli farklı bir şekilde bahsetmesi de gizlenme yeteneğiyle ortaya çıkmış bir yan etki olabilir.
- Ayrıca rusların köpeklerini, ruslara karşı kullanıyor ve aynı köpekleri Batman’in üzerine alıyor. Hatta o sahne, zamanında Irak’ta CIA’in El Garip hapishanesinde mahkumların üzerine köpek saldıkları fotoğrafları ziyadesiyle andırıyor.
- Ve en sonunda Batman’e yakalandığında ve tamamen kaybettiğinde attığı kahkahalar aslında bir nevi kendi nirvanası. “Durdurulamayan bir kuvvet, hareket ettirilemeyen bir nesneye çarptığında” diye anlatıyor ilişkilerini ve tüm film boyunca da kıramadığı tek sorgu mahkumu da Batman oluyor. Belki de bu yüzden seviniyor.
- Askeri görevlerinden sonra ülkesinde şiddet eylemlerine başvuran eski askerlerin çok büyük ölçüde bunu para için değil, “büyük resimde olan biteni görmüyorsunuz” şeklinde bir düşünceden hareketle bu eylemleri yaptıkları bilinen bir şey. Joker için de söz konusu olan tam olarak bu. Paraları yakarken yapmak istediği şeyin insanlara bir ders vermek olması.
- Yaralarını da kendisini mental olarak kıran bir sorgulamada almış olması ihtimaller dahilinde.
Filmi tekrar tekrar izledikçe daha fazla şey bulabiliriz belki de. The Dark Knight’ın üzerinden 10 sene geçmiş olmasına rağmen hala üzerine teori üretebiliyor olmamız ise mükemmel bir şey tabii ki.
Siz ne diyorsunuz? Bu teori aklınıza yattı mı? Sizin bir teoriniz var mı? Filmi sıradaki izleyişinizde bu fikri aklınızda tutarak yerleştirmeye çalışabilirsiniz!