Captain Marvel Fragman #1 İncelemesi ve Değerlendirmesi

Avengers 4’te Avengers’ın Thanos’a karşı en büyük silahı olacak olan Captain Marvel’dan ilk fragman nihayet geldi. Ama insan acaba gelmese miydi diye düşünmüyor değil. Çünkü fragman, sosyal medyadan inanılmaz bir tepkiyle karşılaştı. Bunun sebebi de alıştığımız Marvel fragmanlarına göre net şekilde vasat ve zayıf oluşu.

Fragmanın vasat olduğu konusunda ben kendimden çok eminim. Hatta ilk izleyişimden sonra kendi kendime “Doğru mu izledim ben?” falan dedim. Açtım bi’ daha izledim. Yoo fragman baya kötü. Fragmanı üçüncü izleyişim bu yazıyı yazmak içindi, yoksa gerçekten yüzüne bakılacak pek bi’ tarafı yok. İlk Venom fragmanı da böyleydi.

Şimdi yazıyı Değerlendirme ve İnceleme olarak ikiye bölüyorum. Değerlendirme kısmında fragmanın genel durumundan, neden sosyal medyadan ve benden tepki aldığından falan bahsedeceğim. İnceleme kısmı ise fragmandaki detaylardan, filmde anlatılmak istenen hikayeden, evrene olan bağından ve katkısından ibaret olacak.

Değerlendirme

Hazır mıyız? Başlıyorum. Captain Marvel’ın ilk fragmanı, Winter Soldier’ın ilk fragmanından beri izlediğim en kötü fragman. Efektleriyle, her ne kadar bu rol için desteklesem de Brie Larson’ın sırıtıyor olmasıyla, müziğiyle, sahne seçimleriyle falan çok net vasat. Kevin Feige’nin dediğine göre Carol Danvers, MCU’nun en güçlü karakteri olacak, ama bu kadar önemli bir yere koyacağınız karakteri seyirciye ilk kez izletirken bu duruma sokmamalısınız. Fragman bir kere seyirciyi Carol Danvers’a karşı gazlamıyor. Hatta Carol’dan çok Nick Fury’e karşı gazlıyor çünkü o cama tıklama sahnesi inanılmaz bir giriş olmakla birlikte, Samuel L. Jackson’ın gençleştirme efekti acayip iyi.

Film 90’larda geçiyor geçmesine de, sanki fragman da sanki 90’ların filmlerinden esinlenilmiş. Arkaplanda hiç durmayan bir müzik, çok az replik, kısa kısa sahnelerle çok çok aksiyon. Captain Marvel, diğer süper kahraman filmleri gibi olmasa da yine de bir orijin filmi. Film, karakterin orijin hikayesini seyirciye anlatmakla yükümlü. Orijin filmlerin ilk fragmanları da genellikle kahraman halinin değil, insan halinin tanıtımını yapar. Yani bizim bu durumda Captain Marvel’dan çok, Carol Danvers izlemiş olmamız gerekiyordu. İşte pilotluk zamanlarını, başına gelen olayı ve güçlerini nasıl kazandığını falan. Doctor Strange ve Wonder Woman’dan yayınlanan ilk fragmanlar buna çok güzel örnek.

İnceleme

Blockbuster Video, ABD’de özellikle 90’lı yıllarda patlama yapmış bir teknoloji mağazası. Mahallenin video oyunu ve teknoloji meraklısı çocuklarının buluşma noktası. Carol’ın uzaydan buraya düşmesi ve kameranın mağazaya dönmesi klasik bir 90’lar göndermesi.

Filmin başında Carol Danvers’ı süper güçlere sahip olarak izleyeceğiz. Diğerlerinin aksine bu tam bir orijin filmi değil. Orijin hikaye de anlatılacak ama, daha çok flashback sahneleriyle. Carol bu sahnelerde, Kree gezegenindeki elit askeri elip Starforce’un üyelerinden biri ve takımın lideri, daha adını bilmediğimiz Jude Law’ın karakterinin göz bebeği. Carol’ın gücünü ve potansiyelinin farkında ama güçlerinin sınırlarına ulaşmasını istemeyip maşa olarak kullanıp, Carol’dan faydalanıyor. Öyle pislik biri.

Orijin hikayenin anlatımı benim fragmandan gördüğüm kadarıyla; Carol hafızasını kaybetmiş olarak Starforce’ta görev yapıyor ve Dünya’dan geldiğinden falan habersiz. Skrull’lar ile kapıştığı bir görev sırasında yolu Dünya’ya düşecek, düşecek derken harbiden gökten düşecek bu arada yukarıda anlattığım gibi. Burada peşinde olduğu Skrull’ı mı yoksa direkt liderleri Talos’u arıyor ondan emin değilim ama bu arayışı sırasında Dünya’da vakit geçirdikçe zihninde bazı anılar görmeye başlayacak ve hafızasını geri kazanacak. Fragmanda da zaten ”Galiba eskiden burada bir hayatım vardı.” dediğini duyuyoruz. Tahminimce gençliği, pilot oluşu ve güçlerini kazanma anını Carol’ın zihninde canlanan anılarla izleyeceğiz. Bu yüzden diğerlerinden farklı bir orijin filmi oluyor. Farklılık görmek güzel.

Burası Kree ırkının evi Hala gezegeni. Carol, bir Starforce üyesi olarak burada yaşıyor. Hala, Kree İmparatorluğunun başkent gezegeni -böyle bir tabir varsa tabii-

Clark Gregg’i tekrar Ajan Coulson olarak filmlerde görmek beni Marvel’ın 1. Faz zamanlarına götürdü. Yıllarca Coulson karakterini çürümeye terkettikten sonra tekrar görmek çok güzel. Aynı Samuel L. Jackson gibi Clark Gregg’e de gençleştirme efekti yapılmış, Nick Fury kadar olmasa da, gayet başarılı duruyor. The Avengers’ta eski dostlar olarak izlediğimiz Fury & Coulson ikilisi Captain Marvel’da dostuklarının daha başında. Nick Fury bir süredir görev başında olsa da Coulson, SHIELD’a daha yeni katılmış ve Clark Gregg’e göre bir MC Hammer hayranı. Nick Fury’nin baş belası rolünde.

Bu kareyi detaylıca ”masaya yatıralım”. Sol tarafta elinde silahla Nick Fury var. Sol gözünün üstünde buz torbasıyla oturuyor. Fury’nin Captain America: The Winter Soldier’da Steve Rogers’a ne dediğini hatırlıyor musunuz? ”En son birine güvendiğimde gözümü kaybetmiştim.” İşte o sahne bu. Nick Fury gözünü kaybetmiş, muhtemelen masadaki Skrull yüzünden. Elindeki de muhtemelen bir Skrull silahı. Sağ tarafta ise takım elbiseli bir abi var. O da, Ben Mendelsohn’un canlandırdığı SHIELD ajanı kılığındaki Talos!

Talos, Kree ırkının lideri ve Dünya’yı ele geçirmek için SHIELD ajanı kılığında takılıyor. Hatta, Nick Fury ve Talos, Skrull tehdinin farkında ve bu konuda beraber çalışıyorlar ancak Talos, Fury kadar verimli çalışmıyor. Gizlice Fury’nin yoluna taş koyarak Dünya’yı istila etmek amacında.

Infinity War jenerik sonrası sahne desem?

Carol hafızasını kaybetmişti demiştim ama, hafızasının Jude Law tarafından -karakterinin ismi belli olmadığı için bütün boku aktöre atıyorum- silinmiş olma ihtimali, Carol’ı maşa niyetine kullandığını da düşünürsek hayli yüksek.

Captain Marvel’ın karizmasına en çok karizma katan şeylerden biri kaskı ve mohawk saçı. Fragmanda gördüğümüz kısacık sahneyle bile ikisi de çok iyi gözüküyor.

Carol’ın karşısında Jude Law var. Muhtemelen filmin final savaşlarından biri ve muhtemelen Carol, akıl hocası sandığı kişinin onu yıllardır kullandığını öğrenmiş.

Yorumlar