Justice League’in en çok dışlanan üyesi Martian Mahunter kendi serisiyle geliyor. Marslı diye zaten uzun süredir dışlanan ve New 52 ile birlikte Justice League’in kurucu üyeliği de elinden alınan Martian Manhunter’ın bugüne kadar solo serilerle de pek arası yoktu. Kendisinin uzun soluklu serisi yok denecek kadar az. DC ona yine uzun soluklu bir seri vermiyor ancak 12 sayılık bir seri çıkartıyor Marslı abimize, ki bu da bir gelişme sayılır.
Dark Nights: Metal ile Rebirth evrenine giriş yapan karakterin serisi Dark Nights: Metal sonrasında geçecek ve güncel devam eden Justice League serisi ile bağlantı sağlayacak. Serinin yazarı Steve Orlando (Wonder Woman, The Crude) olacak. Çizer ise Riley Rossmo (Costantine: The Hellblazer, Proof) olacak.
Serinin yazarı Steve Orlando, Martian Manhunter’ın çocukluğundan beri favori karakteri olduğunu ve yaklaşık bir yıldır bu hikayeyi yazmak için çabaladığını söylüyor. SDCC 2017’de bu hikaye için DC yetkileriyle konuşmaya başlayan Orlando, istediğine yeni ulaşabilmiş.
Eskiden, J’on mükemmeldi. İnsanların onla bağ kuramamasının nedeni bu mükemmel oluşuydu. Mars’tan gelip polis oluyor, evet ailesi öldü ama bunda onun hiç bir suçu yoktu. Daha sonrasında dünyaya gelip mükemmel davranmaya başladı. Favori karakterlerimize bakalım. Spider-Man hırsızın kaçmasına izin verdi, Batman ailesini kurtaramayacak kadar korkuyordu. Bu kitap J’on’a o hatayı verecek. Bu kitabın kilit noktası bu. Sonunda nedenleri öğrenebileceğiz. Neden dünyadayken iyi olmaya bu kadar çabaladığı, neden Dünya’ya bu yolculuğu yaptığı çünkü bunlar daha önce anlatılmamıştı. Tüm favori karakterlerimiz hatalarının üstesinden geldiler. Biz de onun bunu bu hikayede yapacağını düşünüyoruz çünkü daha öncesinde hiç hatası olmamıştı.
Yazar bundan önce başka bir röportajında da yine hikayeyle ilgili başka ipuçları vermişti bize.
Martian Manhunter olmak onun için ikinci bir şanstı. Marstaki yaşamı kendi türü için felakete yol açtı. Ama en büyük başarısızlığını ailesine karşı yaptı. Bir eş ve baba olarak sorumluluklarında başarısız oldu. Dünyadaki yaşamı onun için hep olmak istediği ama olmak için yeterince güçlü olamadığı o adam olmak için ikinci bir şans. Asıl soru şu, bunun için yeterince güçlü mü? Yoksa sadece rol mü kesiyor? Eline geçen bu fırsatı değerlendirebilecek mi? Seri tam olarak bunu anlatıyor. Serinin sonunda Martian Manhunter’ın başkalarına ilham veren bir kahraman mı olduğunu yoksa kendi insanlarının başına gelenlerin bir hatırlatıcısı mı olduğunu öğreneceğiz.
Martian Manhunter uzun süredir ihmal edilen bir karakterdi. Bir yazarın öne çıkıp seri yazmasının ve bunu yaparken de karakterin kökenine bir şeyler kazandırıyor olması oldukça güzel bir şey. Üstünde çalışılmış bir hikaye var. Bunun hoşumuza gidip gitmeyeceğini öğrenmemiz için ise Aralık’ı beklememiz gerekiyor..