Birileri Nightwing Yazarlarını Tokatlayabilir Mi Acaba?

Uyarı: Bu yazı Batman #55 ve Nightwing #51-60 sayılarına dair spoiler içerir. Yazıyı okumanız içinse bu sayıları okumanıza gerek yoktur, kısaca olan bitenden bahsedeceğiz.

Hate-reading denen kavramı duymuş muydunuz? Duymamışsanız kısaca açıklayayım, Facebook, Twitter ya da online olsun olmasın herhangi bir mecrada, okuduğunuz şeyi saf keyif almak amacıyla değil, okuduğunuz metinden ya da metnin yazarından nefret ettiğiniz için, metnin kendisine öfke kusmak, metinle dalga geçmek amacıyla sonuna kadar okumaya devam ettiğiniz, biraz sinir bozucu bir okuma tarzı. Kimseye herhangi bir yararı yok, sizin de sinirlerini zıplamaktan başka bir şeye sebep olmaz ancak yine de burnunuzdan dumanlar çıkara çıkara okumaktan da vazgeçmezsiniz. İlla ki Twitterda bazı floodları okumuş, Facebookta bazı postlara denk gelmiş ve saçınızı yola yola okumaya devam etmişsinizdir. Hepimiz yaptık bunu.

İşte Nightwing’in çizgi roman serisini son 10 sayıdır bu şekilde okuyorum.

Olaylar Batman 55. sayısında başladı. Duymuşsunuzdur, yakın zamanda Batman, Catwoman’a evlenme teklifi yapmış, Selina kabul etmiş, düğün arifesinde de Bruce’u bırakıp kaçmıştı, sonrasında da Bruce aşk acısıyla saçma sapan hareketler yapıp dikkatleri üstüne çekmişti. Tabii ki mental olarak yardımına koşan kişi de evlatlığı, neşeli eski ortağı Dick Grayson olmuştu. Gelin görün ki Batman, Nightwing ve Komiser Gordon GCPD’nin çatısında muhabbetlerine koyulmuşken uzaklardan gelen bir keskin nişancı kurşunu Dick’i başından vurdu. Nişancının KGBeast olduğunu öğrendik ama delikanlımız kan revan içinde yerde kalmıştı. Fakat ölümcül bir atış olmadığını öğrensek de Dick’in hafızasında boşlukların oluştuğu ve Nightwing kimliğini hatırlamadığı ortaya çıktı. Böylece Nightwing 51. sayısında Dick’in yaşayacaklarına öğrenmeye gittiğimizde bir de ne görelim, Dick kahramanlığı bir kenara bırakmış bir taksi şoförü olmuş ve geceleri yolcu almaya çıkar olmuştu. Hatta Nightwing artık kendisine “Ric Grayson” denmesini istiyordu.

Şimdi, yakın zamanda buna benzer başka hikayeler görmüştük. Örneğin Scott Snyder’ın Batman serisinin son dönemlerinde Batman ve Joker’in sert bir kavgası sonucunda Joker ortadan kaybolmuş, Batman’ın hafızası ve motor yetenekleri kaybolmuştu. O zaman da Jim Gordon tavşan kulaklı dev bir Batman kostümü içinde GCPD’nin tüm kaynaklarını kullanarak suçla mücadeleye girişmiştir (bknz: Batman – Superheavy). Ancak sonunda yeniden Batman kendine gelmişti. Benzer hikayeleri hatırlamışsınızdır. Steve Rogers’ından tutun Matt Murdock’ına, Superman’inden tutun Thor’una kadar her kahramanın bir hafıza zayıflığı ile kahramanlığını kısa bir süre rafa kaldırmışlığını okumuşuzdur. Eh, sıra şimdi Nightwing’de.

Ama gelin görün ki bugüne kadar hiçbir karakteri bu kimlik sorgulaması döneminde kızılcık sopasıyla kızartmayı düşünmemişsinizdir.

Dick bu yeni kimliğinde aşırı derecede rahatsız edici bir tipe dönüşmüş durumda. Fazlasıyla maço bir tip yaratılmaya çalışılmış ancak Dick’in dazlak kafası, saçma sapan kasılmaları, çevresindeki herkese ‘kızım ben kötü çocuğum, seni üzerim’ tavrı yaklaşık 10 sayıdır karakteri öldürmekte. Bunun yanı sıra kendisine Dick diyen herkese ‘Dick öldü, ben Ric’ demesi de ziyadesiyle korkunç. Sanıyorum bir 10 sayıdır Nightwing’in olabilecek en kötü şekilde intiharını izliyoruz. Zaten biliyorsunuz, 2006 yılında Dan Didio, Dick’i Infinite Crisis eventi içinde öldüreceklerini duyurmuş, Nightwing artık fanı wingnutların tepkisi sayesinde Grayson’ımız öldürülmekten vazgeçildi. Kalkıp 2013 yılında Forever Evil eventinde öldürmeye kalktılar, sonra Dick’i biz gizli ajan yapacağız, herkes öldü zannedecek diyerek tepki savuşturdular. Sanıyorum şimdi de bu şekilde bir öldürme yöntemi deniyorlar. Yahu bu çocuk size ne etti?

2011 yılında DC’yi yeni çizgi roman okuyucularına açmak için New 52 adında bir dönem başlamış, tüm seriler 1. sayılarına alınarak kökenler sıfırlanmıştı. O dönemki en büyük eleştirimiz, yeni nesli yakalamak uğruna karakterizasyonların ve geçmişlerin mahvedilmesiydi. Sonra Rebirth dönemi başladı 2016 yılında. Her şeyi eski düzenine çektiler, Superman yeniden Lois ile evliydi, Oliver Queen ve Dinah Lance yine çifte kumruydu, Mera ve Aquaman denizleri birlikte fersahlıyordu ve orijinal Wally West geri dönmüştü. Ama yazarların yine uslu durmayıp sansasyon yaratma çabalarından olsa gerek, Rebirth’ün her alanında ufak bir sarsıntı yaşıyoruz. Superman’in oğlu Jon’un bir anda 15 yaşına fırlaması, Wally’nin saçma sapan tavırlar takınması, Barry’nin sanki Wally’miş gibi konuşturmaları bir yanda dursun, Dick Grayson’ın 1930lardan beri olabileceği en uzak karakterizasyonu yakalamaları beni cidden üzüyor.

Üstelik Dick hiçbir yeteneğini kaybetmedi. Hala birçok yabancı dili akıcı konuşabiliyor, hala dedektiflik yeteneği en üst seviyede ve hala muhteşem bir akrobat. Sorun karakterizasyonda. Fazla gıcık bir karakter olmasının yanı sıra sağda solda ‘umursamaz tip’ olarak arızalı bir şekilde dolanıyor. Sanki Nightwing’in bedeni ele geçirilmiş, ne yaptığını bilmeyen birisi tarafından kullanılıyor. Taban tabana zıt bir karakterizasyonun nasıl başarılı bir şekilde yapılabileceğini, Doc Ock’un Spider-Man’i ele geçirdiği Superior Spider-Man serisinde görmüştük mesela.

Dick Grayson’un mahvedilmesinin yanı sıra ek bir hikaye daha izliyoruz. Nightwing’in Blüdhaven sokaklarından kaybolmasının ardından bir emekli polis, birkaç genç, suçla savaş peşinde olan 4-5 kişilik bir grubun üyeleri, biz Nightwingiz diyerek ortaya çıktılar ve suçla savaşmaya başladılar. Yani sadece asıl Nightwing’i kaybetmekle kalmadık, serinin ana karakterliğini de üç beş Nightwing özentisi karaktere kaptırdık. Üstelik işin komiği kaç sayıdır bize süper kahramanlıktan uzak durmaya çalıştığını söyleyen “Ric” de gidip bu gruba taksici lakabıyla katıldı. Gerçekten sınandığımız günlerdeyiz.

Şimdi, Blüdhaven’da Nightwing dışında güçlü bir kahraman yok. Birkaç adalete susamış karakter çıkıp Nightwing adı altında operasyon yapsalardı yine, ancak Dick kendisinde olmuş olsaydı bu süreç daha keyifli ilerleyebilirdi. Hiçbir kahramanın olmadığı Blüdhaven’da Dick’in bir Nightwing çetesi kurması, kendi eğiteceği bir ekip oluşturması ve şehrin tam hakimiyetini eline geçirmesi, Bat-Family’nin ötesinde bir Wing-family kurması ve belki de bu sebepten ötürü Bruce’la çatışmasını bile okumayı tercih ederdim. Ancak şu anki haliyle Nightwing serisi cehennemin en alt katlarına doğru korkunç bir hızla ilerlemekte.

Özetle, eğer Nightwing serisini takip edip ‘Ric’ saçmalığının hala devam edip etmediğini merak ediyorsanız cevap vereyim, git gide daha kötü bir şekilde devam ediyor, bu sayıları okumamaya devam edin. Henüz bulaşmamış olanlara ise Nightwing 50. sayıyı okuduktan sonra ikinci bir habere kadar bu seriden uzak durmalarını tavsiye ederim.

Herkese ‘Ric’siz günler!

Yorumlar