The Outsider, Stephen King’in 2018 yılında yayınladığı aynı isimli romanın HBO tarafından uyarlanan bir mini serisi. Öncelikle diziyi daha izlememiş olup da nedir ne değildir diye bakmaya gelenler için spoiler’sız bir tanıtım yapacağım.
True Detective ilk sezonunun tadı damağınızda kaldıysa, Mindhunter’ın devam etmeme ihtimali canınızı sıkıyorsa ve birazcık doğaüstü olaylı ve mitoloji katkılarıyla işlenmiş polisiye suç dizilerini seviyorsanız sıradaki adresiniz mutlaka The Outsider olmalı. 10 bölümden oluşan ilk sezon, popüler bir öğretmen ve küçükler liginde beyzbol koçluğu yapan Terry Maitland’ın 11 yaşındaki bir çocuğun cinayetinin baş şüphelisi olarak içeri alınmasıyla başlıyor. Terry’nin cinayetin işlendiği gün ve saatte olay mahalli çevresinde üstü başı kan içinde gezindiğini gösteren video kayıtları olsa da, aynı gün için Terry’nin başka bir şehirde olduğunu gösteren kayıtlar da vardır. Sezonun bütün hikayesi bu temeller üzerine kurulu.
Dizinin ilk üç bölümünün ne kadar muhteşem olduğunu ekrana ”True Detective’i geçecek gibisin, lütfen True Detective’i geçme.” diye bağırmamla anlatabilirim. Çünkü ilk üç bölüm gerçekten Terry Maitland’ın aynı anda iki yerde olmasının getirdiği kafa karışıklığıyla, IT filmlerini andıran gerilim dolu sahneleriyle ve insanı diken üstünde tutan müzikleriyle tam bir suç dizisi şöleni. Ama işte True Detective ilk sezonunun bütün sezon boyunca yapabildiği şeyi, The Outsider yapamıyor. İlk üç bölüm müthiş, muhtemelen True Detective’in ilk üç bölümünden bile daha iyi ama ondan sonraki dört bölüm o kadar akıcı, ilgi çekici, gerilim dolu ve meraklandırıcı değil. Çünkü katili bulmaya çalışan karakterlerin kafasında kendilerine son derece gerçek dışı gelen bir taslak oluşup, kendi iç çatışmalarını bırakıp hep beraber katili bulmaya yöneldiklerinde dizi bugüne kadar çokça izlediğimiz polisiye dizilere evriliyor. Bu sıradanlaşma, diziyi muhteşem olmaktan alıkoyan şey.
Son üç bölümde ise tempo kazanmasına rağmen katilin çözümlenmesi sezonun başı kadar heyecan verici ve meraklandırıcı değil. Çünkü aradaki o dört bölümde katil kişisi odaktan çok uzaklaşıyor. Yerine gelen karakterler, diyaloglar ve olaylar katilin yarattığı gizemi dolduramıyor. Ayrıca bütün o katil gizemi de çok şişirildiği için final biraz eh kalıyor. Bu yüzden de bence The Outsider sezona muhteşem ötesi başlayıp, devamını getiremeyip orta ayarın biraz üstünde biten bir iş olmuş. Buna rağmen ikinci sezonu çok büyük merakla bekliyorum. Dizi kuşkusuz Netflix dizilerinden kat kat daha iyidir. HBO kalitesini anca HBO geçebilir. Mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.