Yazar koltuğunda Jeph Loeb ve çizer koltuğunda da Tim Sale’in oturduğu altı sayılık Hulk: Gray aslında dört orijin hikayesinin anlatıldığı ”Renkler Dörtlemesi” olarak adlandırılabilecek bir serinin parçası. Ancak hikayeler arasında herhangi bir bağlantı yok, yani bu serideki herhangi bir hikayeyi tek başına da okuyabilirsiniz. Bu ikilinin yaptığı tüm çalışmaların tasarım, karakter ve hikaye tercihlerinde çizgi roman için ”Altın Çağ” denilen dönemin esintilerini görmek mümkün, hem DC Comics hem de Marvel Comics için yazıp çizdikleri her hikayede de bu tercihlerini sürdürdüler. Bu tercih aslında pek çok açıdan oldukça yerinde bir tercih. Bugün aşina olduğumuz kahramanların pek çoğu o dönemin bir eseri, orijin hikayesinde bir değişimin amaçlanmaması ve daha çok o dönem yazılan hikayelerin içindeki boşluklardan sızıp yeni ve anlatılmamış bir hikaye çıkarmaları fikrine de hizmet ediyor.
Hulk karakteri hiçbir zaman okuyucunun olmazsa olmazı arasına girmese de oldukça işlevsel kullanılabilen ve iyi yazıldığında içinde büyük cevher barındıran bir karakter olmuştur. Çünkü karakter sıradan bir insan yani Bruce Banner iken aklın, Hulk iken de bedensel kaba kuvvetin simgesi haline gelir ve bu çatışmayı tek bedende bir araya getirerek okuyucuya sunar. Birinin sahip olduğu şeye öteki sahip değildir ve aralarındaki bu ilişkiden bir nefret doğmuştur, ortak bedeni bu nefret sebebiyle paylaşamamak gibi de sıkıntıları vardır. Yani burada iyi ile kötünün çatışmasından çok aynı bedeni paylaşamayan iki farklı düşünce söz konusudur. Ancak ne Bruce Banner ne de Hulk’ı yok etmek mümkündür yani aralarında zorunluluk ilişkisi de vardır, herhangi birinin ölümü diğerinin de ölümü demektir.
İşte Jeph Loeb’in bu kısa seriler için biçilmiş kaftan olmasının sebebi bu. Loeb, ele aldığı tüm karakterleri analiz ederek en uygun noktasından yakalayan ve kalemini o noktada oynatan bir yazar, büyük olaylarla okuyucuyu yormaktan ziyade yazın kalitesiyle ön plana çıkmayı ve karakterlerinin içsel çatışmalarından beslenmeyi oldukça iyi biliyor. Bunun yanında her hikayesinde benzer bir anlatım yerine farklı tarzlarda yeni şeyler deniyor olması yine Loeb’i değerli kılan özelliklerden. Yakın tarihteki neredeyse hiçbir çalışmada bulunmayan bir kaliteyle edebi bir metin okuduğunuzu hissederek sayıları arkanızda bırakıyorsunuz. Jeph Loeb’in güçlü anlatımının yanında tüm hikayelerine sirayet eden karanlık tutum da ayrı bir okuma keyfi yaratıyor.
Hulk: Gray, karakterin herhangi bir hikayesini hiç okumamış olanlar için iyi bir başlangıç iken ana akım çizgi romanları takip etmeyen okurlar için de iyi bir okuma alternatifi. Okuduğu hikayelerin basit kahramanlık hikayelerinden çok daha fazlasını olmasını isteyenler için istediğini fazlasıyla veren Hulk: Gray, aslında Hulk’un özüne uygun olarak bir kahramanlık hikayesi de değil. Yukarıda bahsettiğim Altın Çağ esintileri aslında hikayede yepyeni bir çatışma unsuru katıyor, kahramanların güleryüzlü ve didaktik anlatımın hakim olduğu bir dönemi alıp karanlık bir hikayenin parçası yapmak karakterin de ötesinde yepyeni bir çatışma yaratıyor. İşte Tim Sale’in çizgilerinin önemi burada, sanki bir masal kitabı okuyormuşçasına eşlik eden çizgiler, tüm o karanlık hikayelerin tadının kaçmasına değil aksine daha da anlamlanmasına hizmet ediyor. Jeph Loeb-Tim Sale ortaklığındaki her hikayenin hep belli bir çıtanın üstünde olmasındaki sır belki bu tezatlıkta gizli. Bu ortaklıkta çıkan her çizgi roman, karakterler ana akıma ait olsa bile, sanat yönü ağır basan kaliteli birer eser oluyor.
Eğer Hulk’ı anlamak, onun hissettiklerini paylaşmak istiyorsanız Hulk: Gray bunu başarıyor. Ayrıca Hulk ve Bruce Banner arasındaki ilişkiyi düşünmenizi de sağlıyor. Öyle ki, Bruce Banner-Hulk ilişkisinde olumsuz etkilenen tarafın hep Bruce Banner olduğunu düşünsek de bu hikaye bu fikri aklınızdan söküp atıyor ve okuyucuyu daha ”gri” bir noktaya çekiyor. Hulk’ın sürekli yalnız kalmak istemesinin nedeni Hulk’ın isteğinden çok bir zorunluluğu, çünkü içine hapsolduğu beden dahil kimse tarafından istenmiyor ve hoş görülmüyor, bunu da Loeb doğrudan anlatmak yerine okuyucu ile kurulan bağla anlaşılır kılıyor ve tüm bunları da doğru düzgün konuşamayan Hulk karakteri ile başarıyor. İşte bu yüzden, Hulk’ın orijin hikayesini öğrenmek isteyen veya çizgi roman okumak için kısa ama etkili hikayeler arayan okurlar için Hulk: Gray ana akım içindeki en sıradışı okuma keyfini sunuyor.