Marvel ve DC Comics çizgi romanlarında evrenleri ve merkezlerinde yer alan olayları birbirleriyle bağlantılı bir şekilde takip etmek oldukça zorlaştı. Yani sakın endişelenmeyin, tek değilsiniz. Hangi şirket işi daha karmaşık noktalara taşıyor tartışabiliriz ancak bu yazımızda DC ile ilgili konuşuyor olacağız çünkü 16 Haziran itibariyle Dark Nights: Death Metal serisi başlamış durumda. Neredeyse hepimiz Scott Snyder, Greg Capullo, Jonathan Glapion ve FCO Plascencia’nın ortaya çıkardığı Dark Nights: Metal serisini duyduk ve hatta çoğumuz okuduk. İşte bu isimler, bu serinin devamı için tekrar bir araya geldiler ve bir devam serisi olarak Death Metal ortaya çıktı.
Kısaca Dark Nights: Metal’den bahsetmem gerekiyor bu noktada. Batman üzerine yoğunlaşan hikayede pelerinli kahramanımız, DC Çokluevren’inin altında yer alan ve Barbatos isimli bir tanrı tarafından yönetilen bir kara evrenin kapısını ardına kadar açar. Kendisinin yedi adet kötü halini Dünya’ya getirdikten sonra diğer kahramanlarımızla birlikte onları yenilgiye uğratarak Barbatos’un bütün Çokluevren’i karanlığa boğma amacını boşa çıkarırlar.
Çıkacağı 2017 senesinde Dark Nights: Metal çok fazla spot ışıklarını üstünde toplayamasa da, hikaye bittiğinde tadını damaklarda bırakacak şekilde tatmin etmişti insanları. Çizgi roman hikayelerinin artık sürekli bir çember etrafında döndüğünü düşünen çoğu insanın yüzünü güldürmüştür eminim. Çünkü her ne kadar ağzımızın tadı bu çembere alışık olsa da, bu şekilde yeni ve çarpıcı hikayelerin de okuyucuları heyecanlandırdığı aşikar. O yüzden Scott Snyder ve ekibinin bu konudan devam etmek için tekrar toplanması Metal’i okuyan birçok kişi için çok iyi bir haberdi.
Dark Nights: Metal’de Batman’in, hikayenin ortasında olduğunu görmüştük. Death Metal’de ise bu koltuk artık başka birine ait. Şu an Batman’in zaten kendi hikayesi yine Snyder ellerinde devam ediyor, Superman’in hikayesi de Justice League sayfalarında sürmekte, kutsal üçlünün geriye kalan son üyesi Wonder Woman da kendine Death Metal’de yer buluyor. Yanlış anlaşılmasın, Snyder’in dediğine göre Batman ve Superman de hikayede Diana’ya oldukça yardımcı olacaklar.
Aslen Death Metal, Justice League #39 hikayesinin devamından sonrasını anlatıyor. Okuyanların hatırlayacağı üzere bu sayıda, Çokluevren’in yaratıcısı Perpetua ile savaşan kahramanlarımız oldukça kötü bir durumdaydı. Son olarak kendilerine bir şans sunuldu ve hikaye sonunda hep beraber içerisi ışıklı bir kapıdan geçerek yok oldular. Death Metal ise burada direksiyona, Metal serisinde gördüğümüz Batman Who Laughs’un yönettiği bir dünyaya düşen Wonder Woman ile geçiyor.
Bu seri ile ilgili en mühim özellik, koca bir hikayeler bütününün son halkası haline gelmiş olması diyebiliriz. Scott Snyder’in de belirttiği üzere bu hikayenin ana konusu “her şeyin önemli olması” üzerine kurulu. Çünkü Perpetua’nın karanlık amaçlarına ulaşmak için kullandığı yollar bizi DC’nin eski hikayelerine, Crisis on Infinite Earths’e kadar götürüyor. Ancak anlaşılan hikayemiz sürekli olarak bu kadar ağır ve ciddi bir tonda ilerlemek istemiyor. Çünkü okuyanların ya da seri öncesi çıkan çizimlere bakanların bildiği üzere hikayede bir T-Rex Batman bulunuyor. Kendi dünyasında mağarası üstüne çökmeden önce bilincini robot bir dinozora aktaran Batman, ufacık bir hata yüzünden de oldukça sinirli ve agresif bir dinozora dönüşüveriyor.
Testereyle gezen bir Wonder Woman, dinozor halinde bir Batman ve daha nicesi… Bu okuyacağınız seri bir yan hikaye değil, ne olursa olsun işlerin oldukça sert ve zorlu ilerleyeceği bir ana evren hikayesi. O yüzden bir an önce buraya yetişseniz iyi olur çünkü serinin sona ermesiyle bir inceleme yazısında buluşabiliriz.