Bir yönetmeni geçmiş projeleri ile eleştirmek bir yönetmene yapılacak en fuzuli eleştiridir. Kişinin başarısızlığını yine kişinin geçmişteki başarısıyla eleştirme ve kıyaslama eyleminin kült dizi ve filmlere imza atmış çoğu yönetmene uygulandığını görme fırsatı bulduğumuz bir sektör içerisindeyiz. Bunun da son kurbanı “The Office” adlı sitcom efsanesinin yaratıcısı Greg Daniels oldu.
Tabii ki her yönetmenin alamet-i farika bir projesi vardır ki bu dizinin yönetmeni Daniels’ın farikası da yapacağı her projesinde izleyicinin beklenti çitasını hep üstte tutacak kadar güçlü, şahsını da stres altına sokacak kadar da iddialıydı lakin “Space Force” dizisini “The Office” ile kıyaslama çabasında olan kişileri anlamak son derece güç ki “The Office” gibi bir dizi izlerim belki amacı güden izleyicilerin uğrak yeri haline gelmişti “Space Force”.
Mütemadiyen yapılanın aksine “Space Force” dizisi bir yönetmen fikri değil. 2019 Ağustos ayında ABD Başkanı Trump’ın “Ülkemizin uzay gücüne ihtiyacı var.” cümlesi sonucu masaya yatırılmış, bir sene geçmeden de çekilmesi kararlaştırılmış olan bu dizi; Steve Carrell’ın canlandırdığı Mark karakterinin ABD’nin ilk Uzay Askeri Gücü’ne atanmasını konu alıyor. Dizi her bölümünde farklı olayları absürtlüğe sığınıp gerçeklikten kaçarak vermeye çalışıyor ki bu karar için Greg’in yapmış olduğu en büyük hata diyebiliriz. Komedi zaten sübjektifliği ile zor bir mecra ve bu dizide her on cümlenin dokuzu insanları güldürme amacı güdüyor. Nüans gözetmeksizin sürekli yapılan bu mizah bir süre sonra komik olsa dahi izleyiciyi güldürmüyor. Nedeni de işte Daniels’in vermiş olduğu kurum ve kuruluşların bizim gerçek hayatta aşina olduğumuz ciddi tavırlarından uzak, cıvık ve bulunduğu makamın ehemmiyetinin hal ve hareketlerle yok sayılmasının tavan yapması.
Köpeğin uyduyu tamir etmesi ve Çinliler tarafından uzayda kaçırılması gibi ekstrem ve absürd olaylar olsun ama bu ve bunun gibi olayların güldürücü yanı makam sahibi insanların cıvıklığı ve dizinin ciddiyetsiz üslubu ile hep gölgelenmişti. Daniels bir bölümde 50 espri yapıp izleyiciden 5 tanesine gülmemizi bekliyor olacağına 3 tane ince ve kaliteli espri koyup hepsine gülmemizi isteseydi dizi kalitesini bir anda üstlere çıkarabilirdi ama kendisi tam tersini seçmiş. Bir bölümde de aynı espriden 10 kez yapıldığına dahi şahit olduk. Dizinin aynı zamanda yapımcısı olan Steve Carrell ve John Malkovich’in yanı sıra verilen bütçenin daha iyi bir senaryoya ve finali hak ettiği kanaatindeyim.
Dizi kısaca bir kişinin konuşmasından hareketle çekilmiş, birkaç kişinin masa başında toplanarak “dur ben de ABD politikasını eleştireyim” dediği hatta “Star Wars” “Star Trek” ve “The Martian” göndermesi yapayım da uzayda geçtiği belli olsun düşüncesinde, senaryo kopuklukları ve atlamaları ile çokça karşılaştığımız, yan hikayeleri oldukça gereksiz olan Netflix platformunun vasat bir projesi olarak aklımızda kalacak. Gerek var mıydı? Kesinlikle hayır.