Bu yazıda bütün bir sezon incelemesi yapmayacağız. Hoşumuza gittiği ve daha çok uygulamak istediğimiz için Blood of Zeus ve Deadly Class’a yaptığımız gibi bir ilk bölüm incelemesi yapacağız. İzlenebilecek birçok dizi var ve hepsine birden zaman ayırmak oldukça zor. O yüzden bu yükü sizin elinizden ve biraz da kendi elimizden alıyoruz, ele aldığımız dizinin ilk bölümüne bakıyoruz ve devam edilebilir olup olmadığına göre sizlerin önüne koyuyoruz. Bizim için de bir parça yararlı oluyor, çünkü sadece kapağına göre bir şeyleri yargı sofrasına koyup didiklemek oldukça zorlayıcı ve yanıltıcı bir iş. Ancak bütününü tüketmeden kesin yargılar koymak da aynı derece bir iş. O yüzden önce buraya bir bakın, “Hımmm…” derseniz sonra bir de ilk bölüme kendiniz bakın, kalanı da size kalmış.
Bu sefer konumuz Fransız edebiyatının Sherlock Holmes’ü olan Arsene Lupin. Aslında tam olarak değil ama tam olarak da bu. Lupin günümüzde geçen ve anlattığı olayları dizinin içerisinde Arsene Lupin kitaplarına dayandırarak göndermeler yapan bir Netflix yapımı olarak çıkıyor karşımıza. Başrolümüz Assane Diop’u Intouchables, Jurassic World, X-Men: Days of Future Past gibi filmlerden tanıdığımız Omar Sy canlandırıyor. İzlediğimiz ilk bölümü de Transporter, The Incredible Hulk, Now You See Me gibi filmlerle tanınan Louis Leterrier yönetiyor. Uzun soluklu bir dizi olması planlanan Lupin’in şu an yayınlanmış 1 sezonu ve 5 bölümü var ancak bu ilk sezon 5 bölümden oluşmuyor. Yayınlanacak 10 bölümün yarısı ilk sezonun birinci parçası olarak yayınlanmış durumda ve bu yaz da ikinci parçası yayınlanacak.
Dizi baş karakterimizin Louvre müzesinden çalmak istediği kolye ile alakalı olarak başlıyor. Bölümde Diop’un hem yaptığı bu hırsızlık işini görüyoruz hem de bu işe neden başladığı ve ne amaçladığını görüyoruz. Arsene Lupin benzeri bir tarzı olduğu ve bu karakter de Sherlock Holmes’a benzetildiği için benzerlik aramaya çalışırken bulabilirsiniz kendinizi. Sherlock’un suçları zekasıyla çözmesi ve Lupin’in çalmak için zekasını kullanışı gibi paralellikler var tabii ancak ilk bölümden çok zekice planlanmış bir soygun işi ya da şaşırtıcı olaylara şahit olmuyorsunuz. İşleyişten dolayı zaten olayın nasıl cereyan edebileceğini az çok anlayabiliyorsunuz.
İlk bölüm itibariyle hızlıca işlenmiş bir soygundan ibaret olsa da arkada karakterimiz Assane Diop’a dair bir hikaye var ve bu hikaye çerçevesinde bir takım soygun olayları gerçekleşecekmiş gibi duruyor. Diop dışında çok fazla karakter tanıtmadığı ya da tanıtsa bile içlerini çok fazla doldurmadığı için diğer bölümlerde nasıl konumlanacaklarını tam olarak kestiremiyoruz ancak Diop’un oğlu ve onu yakalamaya çalışacak bir emniyet gücü elemanının oldukça yer kaplayacağından emin olabiliriz. Vincent Londez bu emniyet gücünü temsilen karşımıza Romain Laugier karakteri ile çıkıyor, bunun dışında da Ludivine Sagnier Diop’un karısı Claire rolüyle ve Clotilde Hesme ise Diop’un geçmişiyle bağlantısı olacak bir karakter olan Juliette Pellegrini ismiyle karışımıza çıkıyorlar.
İlk bölümüyle birlikte çok fazla bir numarasını olduğunu ifade edememiş olsa ve sıradan bir soygun ve aksiyon filmi tadında gözükse de Lupin sadece Omar Sy için bile şans vermeye değer bir yapım bence. Hele dizinin türüne aşinaysanız ve de seviyorsanız bir iki bölüm daha izleyip öyle karar vermeniz daha doğru olacaktır. Buradaki tek soru işareti olarak bölümlerin 45 dakika ortalamasında olması diye düşünebilirsiniz sadece.
