Netflix Standartından Devam: 50M2 İncelemesi

Bu yazı spoiler içerir.

Netflix’in yeni yerli dizisi 50M2, platformun diğer yerli dizileri Hakan: Muhafız ve Atiye ile hemen hemen aynı sıkıntıları çekiyor. Hepsinin senaryosu İngilizce yazılmış da, sonradan Türkçe’ye çevirmişler gibi. Diyaloglar çok yapay, çok ruhsuz ve çok cansız. Bu da seyir zevkini çok büyük oranda etkiliyor. Dizinin hikayesi de çok başarılı olmadığı için, bu diyalog meselesi daha da göze çarpıyor. Çünkü dizinin hikayesi orijinallikten uzak, dizinin yazarı Burak Aksak’ın yazarlığını yaptığı eski dizisi Leyla ile Mecnun ile ciddi benzerlikler var ama bu benzerlikler doğal bir şekilde ekrana yansımıyor.

Leyla ile Mecnun çok kaliteli bir absürt komedi. Karakterlerin, oyuncuların performanslarının ve dizinin geçtiği mahallenin bu absürtlüğe uygun olması diziyi başarılı kılan şey. 50M2 de absürt komedi olarak yola çıkmış gibi duruyor ama elimizdeki şeyler hiç de buna uygun değil. Öncelikle dizi bırakın absürt komedi olmayı, tam olarak bir komedi dizisi bile değil. Çünkü ortada mafyalar, aksiyonlar ve ciddi dram meseleleri var. Ama bir aksiyon dizisi de değil, çünkü karakterler bunu bir komedi dizisine çevirmeye çalışıyor. Hikaye aksiyon dizisi hikayesi, ama karakterler komedi dizisi karakterleri. Bu çatışma da bazı güzel sekanslar haricinde dizinin kalitesini ciddi derecede aşağıya indiriyor. Mesela sezonun en iyi bölümleri 5, 6, ve 7. bölümler. Bunun sebebi de bu bölümlerde mafya meselelerinin ve Cevdet’in çok az yer alması. Tamamen mahallede geçen bu bölümler dizinin gerçekten bir komedi dizisine dönüşmesini sağlıyor.

Ama 5, 6 ve 7. bölümler her ne kadar seyir zevkini arttırıp dizinin kalitesini yükseltse de hikayede yaşanan  bazı gerçek olamayacak kadar tesadüfi olaylar, kalitenin çok da artmasına izin vermiyor. Mesela ilk bölümün sonunda Gölge’nin koskoca İstanbul’da kendisine miras kalan dükkana girmesi gibi. Ya da Muhtar’ın mahalle sakinlerinin muhtemelen maddi olarak en değerli varlıkları olan evlerinin tapularını, önlerine konan sözleşmeyi okumadan Cevdet’e vermesi gibi. Dizide çok önemli bir olay olması gerektiğinde, bu olayın olması için hazırlanan altyapı çok tembelce ve tesadüfi. Tapuların Cevdet’in eline geçmesi lazım ki, Gölge daha sonra tapuları almak için Cevdet’e gittiğinde annesinin yaşadığını öğrensin. Cevdet’in tapuları alması, mahallelinin sözleşmeleri okumadan vermeleri sayesinde oluyor. Gölge’nin Cevdet’in mahalleyi dolandırdığını, aslında yeni binalar dikilmeyeceğini öğrenmesi lazım, bunu Özlem hiçbir baskı altında olmadan kendi isteğiyle söylüyor Gölge’ye. Halbuki aynı Özlem, bir sezondur Gölge’yi öldürmeye çalışıyor. Neden Cevdet’in gerçek planını düşmanına söylediğini anlamış değilim.

Dizi kısaca tam bir kimlik bunalımı içinde. Bunun üstüne tembel yazarlık da eklenince komik birkaç sekans dışında ortaya çok da başarılı bir şey çıkmamış bana göre. 50M2, alelade bir televizyon kanalında yayınlanacağına, yanlışlıkla Netflix’e yüklenmiş bir dizi gibi. Umarım Netflix, bu diziye ikinci sezon onayı vermek yerine Bir Başkadır gibi daha orijinal işlere yönelir.

Yorumlar