İthaki’den Çocuk Hırsızı, Dokuzuncu Cemiyet ve Yeşimin ve Gölgenin Tanrıları

Çocuk Hırsızı

Dünya genelinde resimlediği masa ve video oyunlarıyla bilinen ve aynı zamanda fantastik edebiyat yazarı olan Gerald Brom’un kaleminden şaşırtıcı ve büyüleyici bir yeniden anlatım Çocuk Hırsızı. Postmodern Peter Pan olarak nitelendirilen roman, Peter Pan’in hikayesine karanlık bir pencereden bakıyor.Peter kanlı biten oyunlarıyla okuyucu karşısına çıkıyor. Başka çocukları asla büyümeyecekleri büyülü bir dünyaya götürüyor ve çocuklardan acımasız, kana susamış, vahşi savaşçılar yaratıyor. New York sokaklarında neredeyse ölecek olan Nick’i uyuşturucu çetelerinden kurtarması ve bu fantastik dünyaya götürmesiyle başlayan macera karanlık sırlar, acı, kayıp, öfke ve savaşla yoğuruluyor. Fantastik edebiyatın korkuyla, Peter Pan’in karanlıkla buluştuğu yerde duran Çocuk Hırsızı farklı türlerde mitler, halk hikayeleri ve peri masallarının füzyonuyla şekilleniyor. Kompleks karakterleri ve ayrıntılı şekillendirilmiş fantezi dünyasıyla okuma zevkini en üst düzeye çıkaran Brom illüstrasyonlarıyla da zihnimizdeki imgeleri biraz daha kuvvetlendiriyor.

Yeşimin ve Gölgenin Tanrıları

1920ler Meksika’sında geçen Yeşimin ve Gölgenin Tanrıları,, Silvia Moreno-Garcia’nın diğer eserlerinden bariz bir şekilde ayrılıyor. Basitçe genç bir kızın dünyada yerini bulması ve umuduyla ilgili olan bu kitabına dair “Hep karanlık hikayeler anlattım, anlatmaya da devam edeceğim fakat bu sefer değil çünkü umut dolu ve kültürümün güzelliğini yansıtan bir şey yazmak istedim. “ diyor Morena-Garcia. Kitabın baş karakteri Casiopea Tun, Meksika’da küçük bir kasabada yaşayan bir genç kız ve daha farklı bir hayatın hayallerini kuruyor fakat bu hayat ona yıldızlar kadar uzak ve ulaşılmaz geliyor. Ta ki büyülü bir sandığı açana kadar. Sandıktaki Maya ölüm tanrısının ruhunu serbest bırakan Casiopea kendisini bir tanrıyla yoldaş ve bir maceranın içinde buluyor. Tarih, mitoloji, Meksika kültürü ve Casiopea’nın kendini bulma hikayesinin birleşimiyle ortaya okuması çok hızlı ve keyifli bir eser ortaya çıkmış.

Dokuzuncu Cemiyet

Kemik ve Gölge, Kargalar Meclisi gibi kitaplarıyla son 10 yılda ses getiren işleriyle öne çıkan Leigh Bardugo’dan Locus ödüllü bir eser Dokuzuncu Cemiyet. Yale Üniversitesi’nde birinci sınıf ve biraz da tuhaf bir tip olan Alex, Los Angeles’ta büyümüş ve her türlü belaya bulaşan biri. Vahşi bir cinayet mahallinden sağ çıkan tek kişi olan Alex’in hastane yatağında her şeyini kaybetmiş olarak uyanmasıyla başlayan olaylar Alex’in hayatını tamamen değiştirecek ölçüde büyük. Kendisini üniversitedeki cemiyetleri denetleyen bir grubun üyesi olarak bulan Alex; ölüleri dirilten, yaşayanları avlayan, büyüyle uğraşan bu cemiyetlerin sırlarının peşinde koşarken kendi geçmişiyle ilgili bilinmezlere de cevap arıyor. Vahşi, sarsıcı ve temposu hızlı olan Dokuzuncu Cemiyet okuyucuyu bir sonraki sayfaya adeta sürüklüyor. Taciz ve şiddete rağmen hayatta kalanların öyküsünü ve travmayı işleyen Bardugo hayal gücünün sınırlarını da zorlayarak Dokuzuncu Cemiyet’i farklı bir boyuta taşıyor.

Yorumlar